İş Etüdü ve Yalın Üretim Süreci
Giriş
Bu döküman,
işletmelerin iş süreçlerini optimize etmek, israfları azaltmak ve
verimliliklerini artırmak amacıyla kullanabilecekleri kapsamlı bir rehber
niteliğindedir. İş etüdü(Refa) ve yalın üretim prensiplerini birleştiren bu
kılavuz, hem teorik bilgi hem de pratik uygulama örnekleri içermektedir.
Önemli ;
Standardsız
iş süreçlerinde, öncelikle standartlaştırma çalışmalarına başlanması
gerektiğini öneriyorum. Çünkü standartlaşmamış süreçlerde harcanan zaman, tüm
üretim sürecini yanıltıcı şekilde etkileyebilir. Bu durum, planlanan ile
gerçekleşen arasındaki farkları artırarak, üretim verimliliğini düşürebilir,
standart maliyetlerde sapmalar yaratabilir ve teşvik primi ile ödüllendirme
sistemlerini olumsuz etkileyebilir. Ayrıca teslimat süreleri, kalite ve müşteri
memnuniyeti de bu olumsuzluklardan nasibini alır.
Pazarda
fiyat ve teslimat koşullarını belirleyen tarafın müşteri olduğunu göz önünde
bulundurduğumuzda, rekabet gücünüz ciddi şekilde azalacaktır.
Standartlaştırma,
iş yerinde en iyi uygulamaların tutarlı bir şekilde uygulanmasını sağlamak için
yapılan sistematik bir süreçtir. Bu süreç, verimlilik artışı, kalite
iyileştirmeleri ve israfın azaltılması açısından kritik bir rol oynar.
Standartlaştırma Süreci
Adımları
1. Mevcut Durum Analizi
İş süreçleri
detaylı olarak gözden geçirilir.
Çalışanlardan ve
yöneticilerden geri bildirim toplanır.
İş akışları,
zaman etütleri ve verimlilik analizleri yapılır.
2. En İyi Uygulamaların
Belirlenmesi
Süreçlerde en
verimli ve hatasız çalışma yöntemleri tespit edilir.
REFA veya MTM
gibi iş etüdü teknikleri uygulanabilir.
Kaizen
çalışmalarıyla sürekli iyileştirme sağlanır.
3. Standart İş
Tanımlamalarının Yapılması
İş talimatları,
prosedürler ve görsel yönergeler oluşturulur.
Adım adım çalışma
talimatları yazılı veya dijital olarak yayımlanır.
Kullanılan
malzeme, makine ve iş gücü gereksinimleri belirlenir.
4. Uygulama ve Eğitim
Çalışanlara
standart prosedürler konusunda eğitim verilir.
Pilot
uygulamalarla yeni standartların etkinliği test edilir.
Geri bildirim
toplanarak süreç revize edilir.
5. İzleme ve Kontrol
Performans
ölçümleri yapılır (KPI, OEE gibi metrikler kullanılır).
Standartlara uyum
düzenli olarak denetlenir.
Sapmalar tespit
edilip, hızlı müdahale edilir.
6. Sürekli İyileştirme
(PDCA Döngüsü- PUKÖ)
Plan (Planla): Standartları oluştur.
Do (Uygula): Standartları uygula.
Check (Kontrol Et): Performansını ölç.
Act (Önlem Al): Gerekli düzeltmeleri yap.
Standartlaştırma
Türleri
1. Üretim
Standartlaştırması
Üretim hattında
her operatörün aynı işi aynı şekilde yapmasını sağlar.
Örnek: Bir montaj
hattında parça montaj sırasının ve süresinin belirlenmesi.
2. Kalite
Standartlaştırması
Ürün ve
hizmetlerin kalitesini tutarlı hale getirir.
Örnek: ISO 9001 kalite
yönetim sistemleri uygulaması.
3. İş Güvenliği
Standartlaştırması
Çalışanların
güvenliğini artırmak için prosedürler belirlenir.
Örnek: Kişisel
koruyucu ekipmanların (KKD) kullanımı.
4. Yönetim
Standartlaştırması
İş süreçleri ve
organizasyon yapısında düzenli ve ölçülebilir yöntemler oluşturulur.
Örnek: 9S
yöntemiyle çalışma alanlarının düzenlenmesi.
Örnek Standartlaştırma
Uygulamaları
1. Üretim
Hattında Standartlaştırma Örneği (Otomotiv Sektörü)
Malzeme temini
için belirli bir lojistik standardı uygulanması (Kanban sistemi).
Her iş
istasyonunda belirli iş adımlarının kontrol listesiyle uygulanması.
Operatör eğitim
kitapçıklarının ve iş akış şemalarının iş yerinde görsel olarak
yerleştirilmesi.
2. Hizmet
Sektöründe Standartlaştırma Örneği (Restoran)
Sipariş alma
sürecinde adım adım uygulama rehberi oluşturulması.
Mutfakta her
yemeğin hazırlanma süresinin belirlenmesi.
Hijyen ve
temizlik standartlarının günlük kontrol listeleri ile sağlanması.
3. Ofis
Çalışmalarında Standartlaştırma (Beyaz Yaka)
E-posta yanıt
sürelerinin belirlenmesi ve şablon kullanımı.
Dosya ve belge
arşivleme standartlarının belirlenmesi (ISO 15489).
Proje yönetimi
yazılımı kullanarak görevlerin standart şekilde atanması.
Standartlaştırmanın
Avantajları
Verimlilik
Artışı: İş süreçleri optimize edilir ve zaman kayıpları önlenir.
Kalite
Tutarlılığı: Ürün veya hizmetin kalitesi standart hale getirilir.
İsraf Azalması:
Gereksiz süreçler ve maliyetler minimize edilir.
Eğitim Kolaylığı:
Yeni çalışanların işe adaptasyonu hızlanır.
İş Güvenliği:
Standart prosedürler ile kazaların önüne geçilir.
Kaynaklı imalatta
standartlaştırma, süreçlerin kontrollü bir şekilde yürütülmesini sağlamak,
kaliteyi artırmak ve kaynak sonrası deformasyonları minimize etmek için oldukça
önemlidir. Isıl işlem girdisi nedeniyle malzeme yapısında oluşan gerilmeleri
dengelemek amacıyla simetrik kaynak yöntemleri ve soğuma beklemeleri gibi
uygulamalar sıkça kullanılır. Bu süreçlerin standardizasyonu için aşağıdaki
adımlar ve yöntemler uygulanabilir:
1.Kaynak Standartlaştırma
Adımları
A. Proses Analizi ve
Planlama
Kullanılan kaynak
yönteminin (MIG/MAG, TIG, MMA, vb.) belirlenmesi.
Kaynak yapılacak
malzemenin kimyasal ve mekanik özelliklerinin analiz edilmesi.
Isıl işlem ve
gerilme giderme ihtiyacının belirlenmesi.
Kaynak sırasının
ve simetrik kaynak uygulamalarının süreç bazında planlanması.
B. Standart İş
Talimatları (WPS – Welding Procedure Specification)
Her kaynak
prosesi için kaynak prosedür spesifikasyonu (WPS) oluşturulmalıdır.
WPS içeriğinde şunlar
yer almalıdır:
Malzeme türü ve
kalınlığı
Kaynak
pozisyonları (PA, PB, PC, vb.)
Isıl işlem
parametreleri
Soğuma süreleri
ve ardıl işlemler
Kaynak
parametreleri (akım, gerilim, hız, koruyucu gaz)
Simetrik kaynak
sırası ve aşamaları
2. Simetrik Kaynak
Teknikleri İçin Standartlar
A. Kaynak Dizisi ve
Sırası
Simetrik kaynak
uygulanırken aşağıdaki diziler benimsenmelidir:
1. Çapraz Kaynak
Dizisi:
Karşılıklı
noktalama yaparak simetrik bir yapı oluşturulur.
Isıl
genleşmelerin dengelenmesi sağlanır.
2. Adım Adım Kaynak
Dizisi:
Malzemenin orta
bölgesinden başlanarak kenarlara doğru ilerlenir.
Çekmeler minimize
edilir.
3. Dönüşümlü Kaynak
Dizisi:
Bir bölge
kaynaklandıktan sonra simetrik noktaya geçilir.
Soğuma süreci
arasında belirli bekleme süreleri eklenir.
B. Bekleme Süreleri ve
Soğuma Kontrolü
Soğuma bekleme
süreleri, malzeme kalınlığına ve cinsine göre standart hale getirilmelidir.
Kontrollü soğutma
için ısı takibi yapılmalı ve belirlenen sınırlar korunmalıdır.
Ön ısıtma ve
ardıl ısıtma yöntemleri ile gerilmeler kontrol altına alınmalıdır.
C. Parça Bağlama ve
Destekleme
Deformasyonu
önlemek için simetrik bağlama aparatları ve mastarlar kullanılmalıdır.
Kaynak sonrası
olası büzülmeleri önlemek için uygun fikstürler tasarlanmalı ve tüm iş
parçalarında uygulanmalıdır.
3. Kalite Kontrol ve
İzleme Standartları
A. Tahribatsız Muayene
(NDT) Standartları
Kaynak sonrası
kalite kontrol aşağıdaki standart yöntemlere göre yapılmalıdır:
Görsel Muayene
(VT): Yüzey çatlakları, gözenek kontrolü.
Ultrasonik Test
(UT): İç hatalar ve boşlukların kontrolü.
Manyetik Parçacık
Testi (MT): Yüzey ve yüzey altı çatlak kontrolü.
Penetrant Test
(PT): İnce çatlakların tespiti.
B. Tahribatlı Testler
Çekme ve sertlik
testleri.
Makro kesit ve
mikroskop analizi.
C. Kaynak Takip
Kartları
Her kaynak
operasyonu için iş takip kartları tutulmalıdır. Bu kartlarda:
Kaynakçı kimliği
ve sertifikası,
Kullanılan ekipman
ve sarf malzeme bilgisi Uygulanan prosedürler ve parametreler kayıt altına
alınmalıdır.
4. Ekipman ve Sarf
Malzeme Standartları
Kaynak Teli ve
Elektrot Seçimi: AWS/ASME, EN standartlarına uygunluk sağlanmalıdır.
Koruyucu Gaz
Seçimi: Malzeme türüne göre argon, CO₂ veya karışım gazlar
belirlenmelidir.
Makine
Kalibrasyonu: Kaynak makineleri belirli aralıklarla kalibre edilerek sapmaların
önüne geçilmelidir.
5. Kaynak Çalışanları
İçin Eğitim ve Sertifikasyon
Çalışanların ISO
9606-1 gibi standartlara uygun olarak sertifikalandırılması gerekmektedir.
Simetrik kaynak
uygulamaları konusunda düzenli eğitim verilmelidir.
Sürekli
iyileştirme (Kaizen) çalışmaları ile yeni teknikler değerlendirilmelidir.
6. Kullanılabilecek
Standartlar ve Normlar
ISO 3834:
Kaynaklı imalat kalitesi gereksinimleri
EN 1090: Yapısal
çelik ve alüminyum standartları
AWS D1.1: Yapısal
çelik kaynak standartları
ASME Section IX:
Basınçlı kap kaynak prosedürleri
Kaynaklı İmalatta
Standartlaştırmanın Faydaları
Kalite Güvencesi:
Tekrarlanabilir ve tutarlı kaynak kalitesi sağlanır.
Maliyet Azaltma:
Hataların önlenmesiyle yeniden işleme maliyetleri düşer.
İsrafın
Azaltılması: Hatalı parçalar ve malzeme israfları minimize edilir.
Verimlilik
Artışı: Proses süreleri kısaltılır ve iş akışı hızlandırılır.
İş Etüdü
İş Etüdü, belirli
bir işin veya sürecin daha verimli bir şekilde gerçekleştirilmesi için analiz
edilmesi ve optimize edilmesi yöntemidir.
İki temel alanı
vardır:
1. Metod Etüdü (Method
Study)
Metod etüdü, bir
işin nasıl yapıldığını analiz ederek, mevcut yöntemleri geliştirmek ve daha
verimli hale getirmek için yapılan çalışmaları kapsar. Amaç, en iyi iş yapma
yöntemini bulmak ve uygulamaktır.
Metod etüdünün temel
aşamaları şunlardır:
1. Konunun
seçimi: İyileştirilmesi gereken sürecin belirlenmesi.
2. Bilgi toplama:
Mevcut yöntemin detaylı olarak analiz edilmesi.
3. Analiz etme:
İş akışındaki gereksiz hareketlerin belirlenmesi.
4. Yeni yöntem
geliştirme: Daha verimli bir iş yapış biçimi oluşturulması.
5. Uygulama:
Geliştirilen yeni yöntemin uygulanması.
6. Sürdürme: Yeni
yöntemin sürekli takip edilmesi ve iyileştirilmesi.
Metod etüdünde
kullanılan teknikler:
Akış Diyagramları
Gözlem ve Video
Kayıtları
Hareket Etüdü
(Therbligs Analizi)
Proses Analizi
İş Akış Şemaları
2. Zaman Etüdü (Time
Study)
Zaman etüdü, bir
işin ne kadar sürede yapıldığını belirlemek için kullanılan bir tekniktir.
Amaç, işin gerçekleştirilmesi için standart bir zaman belirlemek ve iş gücü
planlamasını doğru yapmak.
Zaman Etüdünün temel
aşamaları şunlardır:
1. İşin seçimi:
Süre ölçümü yapılacak işin belirlenmesi.
2. Gözlem ve veri
toplama: İşin çeşitli döngülerde ölçülmesi.
3. Normal zaman
hesaplama: İşçinin performans faktörü göz önüne alınarak sürenin düzeltilmesi.
4. Dinlenme ve
gecikme süreleri ekleme: İnsani faktörler göz önüne alınarak toplam süre
belirlenmesi.
5. Standart zaman
belirleme: İşin yapılması için gereken toplam sürenin oluşturulması.
Zaman Etüdünde
kullanılan teknikler:
Kronometraj
(Stopwatch)
Çoklu Gözlem
(Work Sampling)
Önceden
Belirlenmiş Zaman Standartları (MOST, MTM)
Standart Zaman
Formülleri
İş Ölçümü, bir işin
tamamlanması için gereken sürenin belirlenmesidir.
Belirli çalışma
şartları altında.
Belirli
yöntemlerle,
Yeteri kadar
eğitim, bilgi ve yeteneğe sahip Çalışan tarafından (kalifiye) ,
Çalışma süresi
boyunca, Aşırı bir yorgunluk yaratmayacak şekilde çalışma hızı ve ritmik
olarak işlemin yapılması için geçen sürenin tespit çalışmalarıdır.
Not:
Yetkinlikleri geliştirilene kadar Taşeron - Kalifiye olmayan veya Acemi
çalışandan Süre alınmamasını tavsiye ederim.
İş Ölçümü Amacı Nedir?
Verimi artırmak
Algılamayı
kolaylaştırmak
Zorlanmayı
azaltmak
Karmaşıklığı
ortadan kaldırmak
İş Ölçümünde Kullanılan
Yöntemler
Günümüzde bir
işletmenin faaliyetlerini etkin bir biçimde yönetebilmek için zaman
standartlarına yani iş ölçümlerine büyük ihtiyaç vardır. Bilinçli olarak
hazırlanan bir iş ölçümü programının başlıca iki amacı gerçekleştirmesi istenir:
A)-Bir işlemin
yapılması için ayrılan süre gerçek süreye yakın olmalıdır.
B)-Bir işlemin
yapılması için ayrılan süre diğer işlemler için ayrılan sürelerle tutarlı
olmalıdır.
Sorulması Gereken
Sorular - Verilmesi Gerekli Cevaplar
İşi kim yapacaktır? Çalışanlar
hakkında bilgi
İş niçin
yapılacaktır? Çalışma amacı hakkında bilgi
İş nasıl
yapılacaktır? Çalışma tekniği hakkında bilgi
İş ne ile
yapılacaktır? İşletme amaçları hakkında bilgi
İşin miktarı
hakkında bilgi? İşin miktarı hakkında bilgi
İşin niteliği ne
olacaktır? İşin niteliği hakkında bilgi
İş nerede
yapılacaktır? Çalışma yeri hakkında bilgi
İş ne kadar
sürdürülecektir? İş süresi hakkında bilgi
İş ne zaman
sonuçlandırılacak? İşin bitiş tarihi hakkında bilgi
İş sonucu kime
sunulacak? Yönetime bildirme yönünden bilgi
1.17 İSRAF (KAYIP)
Aşağıdaki liste,
sahada daha geniş bir bakış açısıyla “7 İsraf” veya “8 İsraf” yaklaşımını;
ekipman, operatör ve enerji perspektiflerinden genişleterek toplamda 17 kayıp
(israf) kalemi halinde özetlemektedir. Buradaki amaç, yalın üretim (veya yalın
yönetim) bakış açısını daha detaylı alt kırılımlar ile desteklemek ve sahadaki
iyileştirme fırsatlarını daha net tanımlamaktır.
A) Ekipman Kaynaklı 9
Kayıp
1. Plansız
Duruşlar (Arızalar)
Tanım: Makine
veya ekipmanın beklenmedik bozulmaları sonucu üretimin durması.
Etki: Tamir,
parça, servis gibi ek maliyet ve zaman kaybı, üretim planlarında aksama.
2. Planlı
Duruşlar (Bakım, Kurulum, Ayar)
Tanım: Üretim
dışı bakım faaliyetleri, kurulum, kalıp değiştirme veya ayarlama
süreleri.
Etki: Üretim
akışını durdurur, toplam verimliliği düşürür.
3. Küçük Duruşlar
(Minor Stops)
Tanım: Sensör
hataları, malzeme sıkışması, temizlik ihtiyacı gibi kısa süreli ancak sık
tekrarlanan duraklamalar.
Etki: Sık
tekrarlandıkça toplam zaman kaybı artar, çalışan motivasyonu düşer.
4. Hız Kaybı
(Reduced Speed)
Tanım: Ekipmanın
tasarlanan veya beklenen hızın altında çalışması.
Etki: Planlanan
üretim kapasitesine ulaşılamaz, verimlilik kaybı yaşanır.
5. Başlangıç /
Isınma Kayıpları (Startup Losses)
Tanım: Makineyi
devreye alırken (örneğin vardiya başında veya setup sonrası) verimliliğin düşük
olması.
Etki: İlk
parçaların kalite riski artar, üretim hızına hemen ulaşılamaz.
6. Performans
Kaybı (Aşırı Eskime / Verimsiz Çalışma)
Tanım: Ekipmanın
zamanla aşınması, parçaların eskimesi veya ayar bozuklukları sebebiyle optimum
performans gösterememesi.
Etki: Verimsiz
kullanım, kalite problemleri ve yüksek bakım maliyetleri.
7. Kalite Kaybı
(Makineden Kaynaklı Defolar)
Tanım: Ekipmanın
ayar bozukluğu, kalıp veya aparat sorunlarından dolayı hatalı ürün
üretmesi.
Etki: Ürün
düzeltme (rework) veya hurda maliyeti, zaman kaybı, müşteri memnuniyetsizliği.
8. Ekipman
Dönüşüm / Değişiklik Kayıpları
Tanım: Bir
üretimden diğerine geçerken (model değişikliği, farklı ürün ayarı, vb.) oluşan
geçiş süreleri ve ayar zorlukları.
Etki: Üretimin
geç başlaması, ayar ve test sürecinde verimsizlik.
9. Yetersiz
Teknoloji / Otomasyon Kaynaklı Kayıplar
Tanım: Eski veya
uygun olmayan teknolojiler, otomasyon seviyesinin düşüklüğü gibi sebeplerle
istenen kalitede veya hızda üretim yapılamaması.
Etki: Rekabet
gücünün düşmesi, fazla insan müdahalesi ve hata riski.
B) Operatör Kaynaklı 6
Kayıp
1. Hatalı
Kullanım / Standart Dışı Çalışma
Tanım: Operatörün
makineyi veya süreci yanlış ya da talimatlara uymadan kullanması.
Etki: Arıza ve
hata riski artar, kalite problemleri yaşanır.
2. Eksik / Yanlış
Eğitim ve Yetersiz Yetkinlik
Tanım:
Çalışanların işlerini doğru ve verimli yapabilmesi için yeterli eğitim ve
beceriye sahip olmaması.
Etki: Sürekli
hatalar, iş kazası riski, düşük verimlilik, yüksek iş yükü.
3. Motivasyon ve
İlgisizlik Kaybı
Tanım: Çalışanın
işine motive olmaması, iş tatminsizliği veya ilgisizlik nedeniyle verimli çalışmaması.
Etki: Üretim
hızında ve kalitesinde düşüş, ekip ruhu ve iletişim sorunları.
4. Standarda
Uymama / Talimat Eksikliği
Tanım: Belirlenen
iş standartlarının bilinmemesi veya isteyerek/istemeden uygulanmaması.
Etki: Süreç
değişkenliği, hatalar, yeniden işleme veya hurda maliyeti.
5. İş
Organizasyonu ve İletişim Eksikliği
Tanım:
Operatörler arasındaki iletişimsizlik, yönetimden gelen bilginin gecikmesi veya
net olmaması.
Etki: Karışıklık,
zaman kaybı, yanlış malzeme ya da yanlış prosedür kullanımı.
6. Bekleme ve
Gereksiz Hareket
Tanım:
Operatörlerin malzeme eksikliği, talimat bekleme, hatalar ya da plansızlık
sebebiyle gereksiz bekleme veya hareket etmesi.
Etki: Operatörün
verimli sürelerinin azalması, ergonomik sorunlar, toplam çıktı düşüşü.
C) Enerji Kaynaklı 2
Kayıp
1. Boşta /
Gereksiz Enerji Tüketimi
Tanım:
Makinelerin kullanılmadığı halde açık kalması, ışıkların veya diğer enerji
tüketen sistemlerin boşuna çalışması.
Etki: Yüksek
enerji maliyeti, sürdürülebilirlik hedeflerinde sapma.
2. Kaçaklar ve
Isı / Hava / Su Kayıpları
Tanım: Basınçlı
hava kaçakları, yetersiz yalıtım, ısı kaçakları veya su sızıntıları gibi gözden
kaçan enerji kayıpları.
Etki: Hem maddi
zarara hem de çevreye ek yük, verimsiz çalışma ortamı.
Toplam 17 Kayıp – Nasıl
Değerlendirmeli?
Ekipman Kaynaklı 9
Kayıp: TPM (Toplam Verimli
Bakım) metodolojisi, OEE (Toplam Ekipman Etkinliği) ölçümleri, kök neden
analizi (Root Cause Analysis) ve periyodik bakım planlamaları ile
azaltılabilir.
Operatör Kaynaklı 6 Kayıp: Standart iş,
çalışan eğitimi, motivasyon artırıcı uygulamalar, liderlik ve iletişim
geliştirme çalışmalarıyla iyileştirilebilir.
Enerji Kaynaklı 2 Kayıp: Enerji izleme
sistemleri, sızıntı tespiti, otomasyon ve sensör kullanımını artırarak, ayrıca
farkındalık eğitimleriyle en aza indirilebilir.
Bu 17 kayıp
alanını bütüncül şekilde takip edip sürekli iyileştirmeye (Kaizen, PDCA, 9S
vb.) tabi tutmak, işletmenin hem maliyet hem de kalite performansını önemli
ölçüde artıracaktır. Ayrıca çalışan memnuniyetine, çevre korumasına ve müşteri
beklentilerini karşılama kapasitesine de olumlu katkılar sağlar.
2.Kronometraj ve Standart
Zaman Ölçümü Çalışmaları
Kronometraj Tanımı ve Amacı
Kronometraj , bir
iş sürecindeki faaliyetlerin sürelerini ölçmek ve bu ölçümlerle iş akışını
optimize etmek amacıyla yapılan bir zaman analizidir. Bu analiz sayesinde
verimsiz adımlar belirlenir ve süreçler iyileştirilir. Yalın üretim
felsefesinde, zaman ölçümü kaynakların daha etkin kullanılmasını ve gereksiz
işlemlerin ortadan kaldırılmasını sağlar.
İş Ölçümü Avantajları
Nelerdir?
En iyi ve doğru
yoldur
Her yerde
uygulanabilir
Etkisini hemen
gösterir
Az yatırım yada
hiç yatırım gerektirmez
Tüm kusur ve
yanlışları hemen ortaya çıkarır
Yönetimin
elindeki en etkin inceleme aracıdır
İş Ölçümü Nasıl yapılır
Faaliyetler; Proses, İşlem ve
İşlem adımları olmak üzere üç kısımda gruplandırılarak incelenir.
Proses: Bir parçanın
bitmiş hale getirilişi veya bir montajın tamamlanması gibi belirli bir sonuca
ulaşan faaliyetler dizisidir.
İşlem: Prosesin bir
parçası olup, hammadde ya da yarımamül’ün fiziksel yapısında veya konumunda bir
değişiklik yapmak suretiyle ona değer ekleyen birbirleriyle ilişkili
faaliyetler dizisidir.
İşlem
adımları(Eleman): Bir işlemin ayrıntılı analiz için seçilen, başlangıcı ve
bitişi açıkça belirlenen ve daha küçük anlamlı parçalara bölünme olanağı
bulunamayan faaliyetlerdir
Uygulama
Zamanları + Ara Zamanları + Geçiş Zamanları
Ana Faaliyet
(Katma değerli Faaliyet)
YF: Yan Faaliyet
(Katma değersiz fakat Zorunlu Faaliyet)
EF: Ek Faaliyet
(Katma değersiz Faaliyet)
İAGB: İş Akışı
Gereği ( Proses)
KNB : Kişisel
Nedenle Bekleme (Katma değersiz)
AGB: Aksama
Gereği Bekleme (Katma değersiz)
DGB : Dinlenme
Gereği Bekleme (Katma değersiz Fakat Zorunlu Faaliyet)
Faaliyetler (İnsan)
üç kısımda Gruplandırılır
Ana
Faaliyet (Katma Değerli Faaliyet)
*Müşterinin
Parasını ödediği katma değer yaratan Faaliyetler olarak tanımlanabilir.(Kaynak-Yüzey
koruma-Montaj ve üretim aşamaları)
Yan
Faaliyet (Katma değersiz Fakat Zorunlu Faaliyet)
*Müşterinin
Parasını ödemek istemediği fakat üretim imalatta zorunlu olarak yapılan
faaliyetlerdir. (Taşıma – Tip değişimleri – Akış gereği beklemeler)
Ek
Faaliyet ( Katma değersiz Faaliyet )
*Müşterinin parasını
Ödemek istemediği tamamen kayıplar ve ek faaliyetler (Beklemeler-Arızalar-
Reworklar ve ürüne katmadeğer yaratmayan tüm faaliyetler)
Faaliyetler (İnsan+Makine)
Dört kısımda Gruplandırılır
Çalışan Makine
Zamanı (ÇMMZ)
Duran Makine
Makine Zamanı (DMMZ)
Çalışan Makinede
Yapılan İşçilik (ÇMİ)
Duran Makinede
Yapılan İşçilik (DMİ)
Faaliyetler incelenirken işin niteliği ve vücut hareketleri gözlemlenir.
Kronometre ile ölçüm
Zaman ölçme aletlerinin seçimi
Kaynak:REFA
Diğer veriler için
ölçme aletleri
Akış dilimleri
zamanının oranlandığı verileri (baz miktarlar) ya da bağlı olduğu verileri
(faktörler) belirlemek için bir dizi ölçme aleti vardır. Bunlardan birkaçını
aşağıda anmak gerekiyor. Veriler her zaman, ölçme ve sayma yoluyla belirlenmeye
çalışılmalıdır, tahmin ve değerlendirme yoluyla belirlemeye olabildiğince
seyrek başvurulmalıdır.
Devir sayıcı
Torna ya da freze
makineleri gibi ana hareketi dönme olan üretim araçlarında, milin ayarlanmış
dönme sayısını bir devir sayıcıyla kontrol etmek gerekli olabilir, böylelikle
voltaj düşüşü, kayma gibi nedenlerle ayarlanmış tur sayısından ne kadar sapma
olduğu belirlenebilir.
Parça sayacı
Şerit delme gibi,
parçalı işlemlerinin hızlı bir sıra izlediği işlerde ya da montaj işlerinde
akış imalatında ve performans kontrollerinde, parça sayısını belirlemek için
mekanik ya da optik- elektrikli bir sayaç kullanmak yararlı olabilir.
Uzunluk ölçme
aletleri
Akış mesafelerini
belirlemek için uzunluk ölçme aleti olarak cetvel ya da çelik metre
kullanılabilir.
Teraziler
Ağırlıklar
(kütleler) için mekanik teraziler veya otomatik kayıt yapan elektronik
teraziler kullanılır.
Dinamometre
Çalışan insanın
çekme ve basınç kuvvetleri dinamometreyle saptanabilir.
İklim, gürültü ve
ışık ölçme aletleri
Çevre koşullarını ölçmek için çok sayıda alet vardır. İklim aletleri olarak yaş-kuru termometreler, ısının ölçerler ve rüzgâr ölçerler kullanılır. Gürültü ölçmek için, frekans analizleri için de uygun olan ses derinlik ölçeri vardır. Işıklandırma şiddetini ölçmek için lüksmetre kullanılır.
Aşağıdaki tablodaki gibi 2 metod da ölçüm yapılabilir
Sürekli Zamanın Öçülmesi
Kaynak:REFA
Kaynak:REFA
Ölçme noktası ve
ölçme yöntemleri
Ölçme noktası
Her akış dilimi bir başlangıç olayı ile başlar, bir bitiş olayı ile biter.
Kaydedilen dilimin
bitiş olayı aynı zamanda bir sonraki dilimin başlangıç olayıdır
Her akış diliminin başındaki başlangıç olayı, ilk işlem ögesinin başlangıcıyla verilir.
Örneğin, Dilim: İş parçasını takma; Başlangıç olayı: Parçayı kavrama.
Akış diliminin sonundaki bitiş olayı ise son işlem ögesiyle verilir
(örneğin,
takılan parçayı bırakma).
Zaman ölçümünde ölçme noktası daima bir akış diliminin bitiş olayıdır;
bir işlem ögesiyle
belirtilir.
Ölçme noktasına
örnek
Bu kuralın bir istisnası, ilk akış diliminin başlangıç olayı ile üst üste çakışan
zaman ölçümü
başlangıcıdır
İş Akışı durumuna
göre form kullanılmalıdır.
Çevrimsel (parça esaslı) akış sırası
Seri akış sırası
Eşzamanlı akış sırası
Değişen akış sırası
Düzensiz tekrarlanan
Zaman ölçümü yardımıyla elde edilen zamanlar ücretlendirme için kullanılacaksa,
zaman
ölçümünün özel bazı gereklilikleri yerine getirmesi istenir;
1. Gözlemci meslek bilgisi bakımından akışı bölümlenebilecek ve değerlendirebilecek
durumda
olmalıdır. Ayrıca zaman ölçüm tekniğine hâkim olmalı, gerekliyse performans
değerlendirmeyi iyi bilmelidir
2. Gözlemci, gözlemlenen kişiyi olabildiğince etkilemeyecek ve engellemeyecek
şekilde
konumlanmalı, öte yandan durduğu yer iş akışını iyice görmesine olanak
vermelidir
3. Gözlemlenen sistemdeki olayın eksiksiz gerçekleşebilmesi için, zaman ölçümünün
akışı
sırasında gerek gözlemlenen kişiyle gerekse de üçüncü şahıslarla konuşmaktan
kaçınılmalıdır
4. Gözlemlenecek elemanın amirine ya da işletmedeki başka görev yerlerine,
örneğin işçi
temsilciliğine haber verilmesine ilişkin toplu sözleşme ve işletme kurallarına
uyulmalıdır
5. Zaman ölçümleri gözlemlenecek kişilere haber verilmeden yapılamaz.
O nedenle, gözlemlenecek elemanlara incelemeye başlamadan önce
amaç hakkında bilgi
verilmelidir
6. Zaman ölçüm formu bir belgedir; dolayısıyla üstünde silinti olmamalıdır;
kayıtlar
silinmeyecek bir kalemle tutulmalıdır (kopya kalemi, tükenmez, dolmakalem)
7. Güvenlik
yönergelerine uyulması sağlanmalıdır.
REFA Zaman Ölçüm
Formu (Önyüz)
Kaynak:REFA
REFA Zaman Ölçüm
Formu (Arka yüz)
Kaynak:REFA
Refa Ek Form
Kaynak:REFA
Zaman Ölçümü
tekniğinin ilkeleri
Kaynak:REFA
Zaman Ölçümünde Gerçek
Tek Zamanların Gösterdiği Dalgalanmaların Nedenleri
Hazırlık zamanı ölçümü
Hazırlık zamanı ölçümünün karakteristiği, tek imalattaki bir incelemeye karşılık gelir.
Ancak, incelenecek akış dilimlerinin birbirini doğrudan izlemesi zorluk çıkarabilir.
O nedenle, hazırlık zamanı ölçümü, zaman açısından birbirinden bağımsız çeşitli bölümlerden oluşabilir.
Hazırlık akışı;
Aşağıdaki resimde “takım tezgâhını hazırlama ve eski haline getirme” örneği için işlem parçaları
veriliyor. Bunlar genellikle ön hazırlık, değişiklik için hazırlık ve eski haline getirmek için hazırlık şeklinde
ortaya çıkar, bunun dışında, işlem parçalarının işlem basamakları biçiminde alt bölümlere ayrılmasına
örnekler yer alıyor. Zaman ölçümünde akış dilimlerini bu dilim büyüklüğünde seçmek uygundur.
Böylelikle zamanları plan zamanlar olarak da kullanılabilmesi sağlanmış olur. Tek imalattaki
hazırlık zaman ölçümleri için karakteristik olan, hazırlık ve yapmanın tek bir zaman ölçümünde
birlikte
yürütülebilmesidir.
örnek olarak, “çifte kazan pompalarının demontaj ve montajındaki hazırlık ve tamir işleri” verilmektedir.
Bu hazırlık ve eski haline getirme işlemlerinin yapıldığı montaj hattındaki zaman ölçümü,
bu örnekler derlemesinin daha sonraki aşamasında da
kullanılacaktır.
Hazırlık zamanlarında akış dilimlerini oluşturan örnek ;
Ergonomi
Ergonomi Ne
Demek?
"Ergonomi”, insanın fiziksel ve psikolojik özelliklerinin çevresiyle olan
etkileşimini inceleyen bilim dalına verilen isimdir. Bunu da insan,
iş ve makine üçlüsünün birbirlerine en iyi şekilde uyumunu sağlamakla
gerçekleştirir. Bazen
“insan mühendisliği” dendiğini de duyabilirsiniz.
Kısacası; ergonomi, yaşam ve iş alanlarını olabildiğince insanın i
htiyaçlarına uygun hale getirmekle ilgilenir. Ergonomik bir ortam sağlamak,
özellikle fiziksel sağlık ve
iş güvenliği açısından oldukça önemli ve gerekli bir durumdur.
Şekil : Ayakta Durarak Çalışma Yönteminde Serbest Alan Çalışma Yerleri
İyi Ergonomi Faydaları
Nelerdir?
Yaşama ve çalışma alanlarımız, hayatımızda en çok zaman geçirdiğimiz yerler arasındadır.
Bu sebeple bu ortamların ergonomik olması hem fiziksel hem de mental sağlığımızı
korumak için önemlidir.
Sağlıklı ve
yeterli bir ergonominin sağladığı faydalar arasında şunları sayabiliriz.
Fiziksel Ergonomi
Faydaları
Ergonomik açıdan ideal koşulların sağlandığı bir ortamda boyun, omuz, bel ve sırt
gibi yaygın
ağrıların ortaya çıkması daha zordur.
Bu durum ayrıca “ergonomik rahatsızlıklar” olarak bilinen bazı kemik, kas ve eklem
problemlerinin yaşanma riskini de azaltabilir.
Konfor azlığı, sağlıklı bir Duruş (posttur) korumayı zorlaştırabilir.
Yani ergonomik bir düzen, uzun vadede kalıcı olabilen duruş bozukluklarının ortaya
çıkmasını da
zorlaştırmış olur.
İyi ergonomik koşulların sağlandığı bir çalışma ortamında, iş kazaları
ve bunlara bağlı
yaralanmalar deneyimlenme riski daha azdır.
Psikolojik Ergonomi
Faydaları
Çalışma ortamında fiziksel rahatsızlık veya ağrı deneyimlemek,
işinize/görevinize odaklanmanızı zorlaştırabilir. Ergonomik
bir çalışma düzeni sağlanmasıyla stres, motivasyonda azalma
ve zaman kaybı gibi durumlar azaltılabilir.
Fiziksel ve psikolojik iyi oluş arasında güçlü bir bağlantı var.
Araştırmalara göre, ergonomik bir düzende yaşayan ve çalışan bireylerin
mental sağlığı da bu
durumdan pozitif olarak etkileniyor.
Ergonomik bir ortamda olduğunuzu ve rahat edebileceğinizi bilmek,
sizin de daha rahat hissetmenize yardımcı olur. Bu da çalışma ortamınızdaki
güven seviyesini
artırabilir.
Şimdi gelin,
kısaca bunu sağlamak için neler yapabileceğinize de bakalım
Ergonomik Bir Ortam
Oluşturmak İçin Neler Yapılabilir?
Ergonomik olarak yetersiz bir şekilde yaşamak veya çalışmak hem veriminizi,
hem fiziksel sağlığınızı hem de psikolojik iyi oluşunuzu negatif olarak etkileyebilir.
Bu yüzden ergonominin amaçları arasında en büyüğü; bireyi göreve ve ortama değil,
görevi ve ortamı bireye uygun kılmaktır.
Ergonomik bir ortam oluşturmak için uygulayabileceğiniz bazı önerileri
aşağıda
listelenmiştir.
Masa, sandalye ve yatak gibi çok kullanılan eşyalarınızın ergonomik olduğundan ve
fiziksel
sağlığınızı destekleyeceğinden emin olmak
Sağlıklı bir
Duruş (posttur) korumaya dikkat etmek
Vücudunuzun ‘alarm Sistemi’ne güvenmek, bir ağrı hissettiğinizde
bunu önemsemek ve gerekli
aksiyonları almak
İş makineleri, klavye/Mouse gibi aletler kullanıyorsanız uzun süre
tekrarlı hareket yapmaktan kaçınmak, mola verme sıklığınızı artırmak
Özellikle güç kullanmanız gereken aktivitelerde doğru formu korumak,
sık sık dinlenmek
Düzenli olarak oturma pozisyonunuzu değiştirmek
Kemik ve
kaslarınızı güçlendirme ve esnetme odaklı egzersizler yapmak
Ergonomik iyiliğinizi etkiliyor olabilecek var olan rahatsızlıklarınızın
tedavisine
başlamak.
İşyeri tasarımında, ya da insanların araç ve gereçleri kolaylıkla kullanabilmelerini
sağlamak için, bu araç ve gereçlerin, insanın anatomik, fizyolojik ve psikolojik
özelliklerine ve kapasitesine uygun olarak tasarımlanması gerekir.
Bunlar içinde insanın anatomik özelliklerinin ayrı bir önemi vardır.
Çünkü sonuç olarak araç ve gereçlerin boyutları insanların anatomik ölçüleri ile doğrudan ilgilidir.
Bu sebepler dir ki biz bu konu üzerinde özellikle durmak ve çeşitli ülke insanlarının
vücut ölçülerini karşılaştırmak istiyoruz. Çünkü tasarımların yapılabilmesi için
insan vücudunun ortalama metrik ölçülerine gereksinme vardır.
Çalışma yerlerinin düzenlenmesinde insan ölçülerini göz önüne alınırken insan,
yeni baştan tasarlanmayacağına göre onun ölçülerinin dağılımının bilinmesi
makinelerin ve
dolayısıyla insan - makine sistemleri tasarımının ön koşuludur.
Aşağıdaki tablo Antropometrik verileri içerir. Kalıp fikstür ve çalışma tezgahı
tasarımlarında kullanılabilir.
Faaliyetler incelenirken Ortam Şartları da Gözlemlenir ve Ölçülür.
Çalışma Koşullar
Sıcaklık-Nem ( Vücut sıcaklığını 37 °C de muhafaza ederek sıvı kaybını önlemek)
Aydınlatma ( İş için önerilen aydınlatma gücü )
İş için önerilen aydınlatma gücü 300 lümen/m2
Elektronik aletlerin montajı 1000 lümen/m2
Saatçiler için 1500 lümen/m2
Havalandırma (Çalışan için Yeterli Oksijen)
Gürültü & Titreşim
(Seviye Ölçümü Yapılmalı 85 Desibel yukarısı için Tedbir almalı)
İş Güvenliği – ( Kişisel Koruyucu Ekipman )
İş Araları (Molalar)
Renkler (9S ile Standartlar Belirlenmeli)
Kaynak:REFA
Tablodaki işaretleme Renkleri - DIN 2403'e Göre
Kaynak:REFA
Kazaların
Sebepleri
Örneklem Sayısı
hesaplama
I. Gözlem
Süre almadan ön
gözlem ve proses akışı ve her adım incelenmeli
II. Gözlem
Sayısı Tespiti
N: İstenen gözlem
sayısı
z: İstenen
güvenirlik düzeyindeki standart sapma sayısı (tablodan=1,96-2,58)
p: Örneklem oranı için tahmini değer
( örn.bir işçinin zamanın belirli bir kısmında boş kalma
oranı)
h: Doğruluk yüzdesi
(Örneklem büyüklüğünün doğruluk sınırları, mutlak hata miktarı)
N= {z 2x p x
(1-p)}/ h 2
SORU: Bir işlemin örnekleme yolu ile incelenmesinde 100 gözlem yapılmış
ve bunların 30’unda A elemanına rastlanmıştır. Mutlak hata miktarının (+) (-) %5,
güven sınırının %95
olması istendiğine göre yeterli örnek sayısı kaç olmalıdır?
N= {z 2x p x
(1-p)} = (1,96)2 X 0,30 X 0.70 =
322,6
h
2 (0,05)2
Örneklem sayısı
322 olmalıdır. Henüz 100 gözlem yapıldığı için gözleme devam edilmelidir.
İŞ ÖRNEKLEMESİ =
SONDAJ + FREKANS ETÜDÜNDE;
Günlük tur sayısı (Rt) = n’ / T
Rt = n’ / T
x Nr Günlük tur sayısı pratikte ÜB (Baz Alınan Parti Miktarı) kadardır.
Baz alınan parti
miktarının en az %50 si gözlem yapılmalıdır.
Rt = Nt / Nr =
322 / 120 DK x 6 İST Rt = 16,1 = 16 tur
Yukarıdaki Form Tanımı :
Duran Makine
işçilik (DMİ)
Çalışan Makine
İşçilik (ÇMİ)
Duran Makine
Makina Zamanı (DMM)
Çalışan Makine
Makine Zamanı (ÇMM)
Kişi Sayısı –
Makine ( KS-M)
Oran Miktarı – OM
Tempo Takdiri –
TEMPO
Zaman – ZMN
TEMPO
TAKDİRİ İLE KÖK ZAMANI BULMA
Bir Hareket Akışının Özellikleri
Kaynak:REFA
Performans
Değerlendirme
Yoğunluğun
değerlendirilmesi
Yoğunluk, kendisini hareket hızında ve hareket yerine getirilirken gücün
yoğunlaşmasında
gösterir.
Hareket hızı, yani çalışma temposu, iş akışları önemli bir hareket hızının
oluşumuna fırsat verdiği sürece, hareket akışının değerlendirilmesi için gayet iyi
kullanılabilecek bir özelliktir.
Örnek: Yürümek ya
da paketleri yüklemek.
Deneyimler, hareket hızı ya da çalışma temposundaki farklılıkların,
bu tip ve benzeri iş akışlarında iyi fark edilebildiğini göstermiştir.
Ancak hareket hızının, hareketin hedefini bulmasında kesinlik ve
belirlilik ile hareketin yerine getirilirken gösterilecek titizlik gibi noktalardan
da etkilendiğini unutmamak
gerekir.
Ayrıca, hareket hızı değerlendirilirken, gücün yoğunlaşması da hesaba katılmalıdır.
Bu durum iş
akışını etkiler ve adım başına bir derece hareket kendini gösterir.
Örnek: Taşıma işleri ya da manivelaların kullanımı esnasında,
işin doğası gereği hareketler,
bu etkilere oranla daha yavaş gerçekleşir.
Büyük miktarda kuvvet harcanmasını gerektiren hareketlerin değerlendirilmesi,
büyük bir deneyim birikimi gerektirir ve bu nedenle görece zordur.
Bu değerlendirme çalışması için, veri belirleyicinin belirli ağırlık ya da
dirençlerden dolayı
hareketlerin ne oranda yavaşladığını bilmesi şarttır.
İş akışları büyük oranda statik kassal çalışma içeriyorsa, performans değerlendirilemez.
Hareketin yerine getirilmesi esnasında oluşan görünümde yansımadıklarından,
Statik kassal çalışma paylarını fark etmek mümkün olmaz.
Etkililiğin
değerlendirilmesi
Etkililik, birkaç
kelimeyle tarifi güç, karmaşık bir kavramdır.
Etkililik, çalışanın çalışma tarzının kalitesini belirtmek için kullanılan bir ifadedir.
Etkililik; çalışanın ne kadar akıcı, hızlı, kontrollü, uyumlu, güvenli, kendiliğinden,
sakin, hedefi vuran, ritmik ve rahat çalışabildiğine bakarak
anlaşılır.
Tüm bu özellikler ağırlıklı olarak çalışma tarzında ifadesini bulur.
Çalışma tarzı, şart koşulan çalışma yönteminden bireysel olarak nasıl
faydalandığında kendini gösterir.
Çok sayıda çalışanın çalışma tarzları birbiriyle karşılaştırıldığında,
daha büyük mesafeler arasında yolun göreceli uzunluğuna meslek ve
zamansal olarak geçmekte bakımından oldukça büyük farklılıklar gözlemlenebilir.
Demek ki kişisel çalışma tarzı ve bu çalışmanın etkililiği ağırlıklı olarak bu
iki öğede kendini
göstermektedir.
Önceden belirlenmiş zaman tabloları, nesnelerin büyüklüğüne,
parçaların biçimlerine, çalışma tarzına (örn. tek elle, çift elle), toleranslara vb.
bağlı olarak, başka öğelerin yanı sıra kavramak ve eklemek öğelerinin
zamanlarını da vermektedir. Bu etki ölçüleri bir araya toplandığında
hareketin zorluk derecesini oluştururlar. Hareket ne kadar zor olursa,
tablolarda öngörülen hareket zamanı da o kadar uzun olur.
Bir hareketin yerine getirilmesinin etkililiği değerlendirilirken,
demek ki ilk önce hangi etki ölçülerinin,
ne kapsamda hareketin yerine getirilmesinde belirleyici olduğunu
gözden geçirmek, hareketin zorluğunu kavramak gerekir.
Böylece hareketin zorluğuna göre beklenmesi gereken etkililik hakkında
bir fikir sahibi olunabilir ve daha sonra mevcut etkililik,
bu olması düşünülen etkililikle
kıyaslanabilir.
Zaman ölçümüne
başlamadan önce sorulması gereken sorular
1. İncelenecek çalışma, gözlemci için yöntemsel olarak doğru yerine
getirildiğini ve bu arada ortaya çıkan performans derecesini güvenilir
şekilde değerlendirebilecek kadar
tanıdık mı?
Cevap hayırsa, zaman ölçümüne hiç girişmemek daha iyidir.
Ya bu koşulları yerine getiren bir başka gözlemci seçilmeli,
ya da gözlemci gereken bilgileri edinmeye
çalışmalıdır.
2. Çalışan yerine
getirilecek iş için gerektiği kadar
a) uygun,
b) deneyimli ve
c) tamamen işi
öğrenmiş mi?
Uygunluk, deneyim ve işi öğrenme bir arada değerlendirilmeli, çünkü birbirlerinin
yerini kısmen doldurabilirler. Bir insan bir iş için çok uygun olmasa da,
çok iyi bir deneyim ve işi öğrenmiş olma başarısıyla, kolayca değerlendirilebilecek
kadar normal performansa yaklaşan performanslara ulaşabilir.
Benzer tarzda, belirtilen bu üç faktör başka biçimlerde de karşılıklı olarak
birbirlerini tamamlayabilir. Ancak iki ya da hatta üç faktörün tümü de
belirlenen sınırın altındaysa, duruma göre yöntemsel olarak yetersiz bir şekilde
iş yerine getirilebilir ve bu nedenle zaman ölçümü sırasında elde edilen
performans derecesi beklenen bu üç derecede artık güvenilir bir değerlendirme yapılamaz.
Bu gibi durumlarda zaman ölçümü yapılmamalıdır,
bu çalışandan zaman alımı uygunluğunda vazgeçilmelidir.
3. Uygunluk, deneyim ve işi öğrenmişlik koşulları, aynı zamanda yüksek
bir yoğunluk ve etkililikle beraber, çok iyi yerine getirilmiş ve son derece
yüksek
performanslar beklenebilir mi?
Cevap evetse, son derece yüksek bir performans derecesinde doğru bir
değerlendirme yapmanın zorluğundan dolayı, mantıksal olarak cevap
"2'deki çıkarılamayı"
işaret eder.
4. Çalışma
öngörülen yönteme göre yerine getiriliyor mu?
Cevap hayırsa, zaman ölçümünden önce çalışanın bu yöntemleri benimsemesi sağlanmalıdır.
Sabit olarak saptanmış bir yöntemin olmadığı durumlarda,
soruyu başka türlü sormak gerekir:
Çalışma için bir tip yöntem önce mi yerine getirilmektedir?
Böyleyse, çalışma yönteminin sonradan tarifi zaman sonuçlarının kullanımı için
öngörülen bir yöntem kadar değerlendirilir. Böyle değilse, çalışma
talimatlarıyla yöntemlerin belirlenmesinin önü tıkanmakta ve çalışana tek tip
bir yöntem öğretilmelidir.
Bu hedefe ulaşılamazsa, zaman ölçümü anlamlı değildir.
5. Katlanılabilir
yüklenme sınırları aşılıyor mu?
Çalışmanın gözlenmesiyle edinilen izlenim, katlanılacak eşiği açıkça
aşıyorsa, yani alışılmış yönündeyse, zaman ölçümünden önce bir yüklenme
etüdü yapılması
gerekir.
6.
Değerlendirilecek akış dilimine çalışan tarafından etki edilebiliyor mu?
Sadece
hareketlerin kendisi işlenebilir farklı performans dereceleri gösterebilir.
7. Ele alınan
uygulamalar fark edilebilir hareketler içeriyor mu?
Cevap evetse, performans derecesi değerlendirilebilir.
Cevap hayırsa, tarif edilen tarzda bir
değerlendirme mümkün değildir.
Her bir
performans değerlendirmeden önce sorulacak sorular
8. Çalışan
yeteneklerini engellenmeksizin ortaya çıkarabiliyor mu?
Çalışan çalışma esnasında herhangi bir durumda dolaylı engelleniyorsa,
bu engeller faaliyetlerin kesinliğe uğradığı zamanlar olarak net bir şekilde ayırmak,
zaman ölçümünün kullanılabilirliğini azaltmaz. Ancak engeller üstlenerek
olarak faaliyet zamanlarına karışıyorsa, ilgili performansı değerlendirmek
imkânsız hale gelebilir. Bu durumda zaman ölçümünü yarıda kesmek ve engeller
ortadan
kaldırıldıktan sonra tekrar başlamaktan gerekir.
9. Gözlemlenen
hareket akışında etkililik nasıl?
Yapılacak değerlendirme bütün bir değerlendirmenin akışının bir parçası
olarak ve akılda
tutulması gerekir.
10. Gözlemlenen
hareket akışında yoğunluk—hız ve kuvvet yoğunlaşması—nasıl?
Bu faaliyet için
9’daki cevap geçerlidir.
11. Yoğunluk ve
etkililiğe birlikte bakıldığında hangi performans derecesine ulaşılıyor?
Soru 9 ve 10’daki değerlendirmenin matematiksel olarak
bir araya toplanması mümkün değildir, ikisinin de performans
bütününün önemli olayları tahmin edilerek,
bir sayı
halinde bir araya toplanmaları gerekir.
12. Çalışma hareketlerinin daha hızlı yerine getirilmesi ya da
çalışanlarda daha fazla güç
yoğunlaşmasıyla çalışma sonucunun kalitesi düşer mi?
Çalışma sonucunun belli bir kesinlikle ya da kaliteye uygun olması için
çalışma yoğunluğunun artırılması gereksizdir. Ancak, çalışma düzenindeki
belirtiler farklılığına rağmen çalışanın yerine getirilmesindeki
etkililik de hesaba katılmalıdır.
Zaman ölçümüne son
verirken sorulacak sorular
Zaman ölçümüne başlamadan önce sorulan sorular cevaplanırken,
araya yanlış değerlendirmelerin de girmesi tehlikesi olduğundan,
zaman ölçümü tamamlandıktan sonra bu soruların bazıları biraz
değiştirilmiş olarak yeniden sorulmalıdır;
13. Çalışanda uygunluk, deneyim ve işi öğrenmeyle ilgili gereken
koşullar olmasına rağmen, zaman ölçümünde son derece düşük
performans derecelerine sıklıkla rastlandı mı?
Durum böyleyse, daha sonra zaman ölçümü kullanılacak mı,
yoksa atılacak mı kararlaştırmak
gerekir.
14. Başlangıçtaki değerlendirmenin aksine, son derece yüksek performanslar
belirlendi ya da tekil akış dilimlerinde arada sırada yüksek performans
dereceleri ön plana çıktı mı?
Durum böyleyse, bu durumda bu kullanmak ya da atmak doğrultusunda
karar vermek gerekir.
15. Geriye dönüp, bakıldığında öngörülen ya da en azından tek tip
bir çalışma yönteminden söz
edilebileceği fikir ortak savunulamaz gibi mi görünüyor?
Bu durumda çalışma zamanını yeniden ya da sapan çalışma yöntemleri
olan işlem parçaları bir tarafa ayrılabilirse, zaman ölçümü kullanılabilir
olmaya devam edebilir. Bunun mümkün olmadığı durumlarda zaman
ölçümünü kesip mevcut zaman sonuçlarını
atmak gerekir.
Soyut bir modelleme ile
performans derecesinin değerlendirme ilkesi
Kaynak:REFA
Performans değerlendirme ön koşulları
Kaynak:REFA
Performans değerlendirme referans performanslar ve sınırlar
Kaynak:REFA
Standart Zaman hesaplarken Yapılması gereken gerçek zamanı bulmak için normal zaman ile tempo çarpılarak KÖK zaman bulunur.
Tempo Operatörün bir işi Çalişma süresi Sonuna kadar Devam ettirme kabiliyeti olarak tanımlayabiliriz.
Tempo belirlerken Koşarak çalışan bir Operatör Yaptığı işi gün sonuna
kadar devam ettiremez, bu sebeple zaman geçtikçe yavaşlar ve yaptığı
işin süresi uzar. İşin yapılması gereken sürenin ölçümünde farklılıklar çıkacaktır,
alınan süre işin Yapılması gereken süresinde daha az çıkacaktır,
Bu süre gün sonuna kadar yorgunluk sebebi ile artacaktır,
koşarak çalışan bir Operatöre 120 veya 130 arası tempo takdir
edersek;
Örn. Kronometre ile ölçülen 100 Desimal ( 1 Dk) bir işlemde operatör
koşarak çalıştığını varsayalım Koşma işleminde harcadığı Kcal değeri
kasların kısa sürede yorulmasına sebep olacağından gün sonuna kadar işi
aynı sürede yapamayacaktır.
Gün sonuna doğru yapılan işin süresi artacaktır.
Bu sebeple 100 süre x 130 tempo = 130 Desimal = 78 Sn sürede işin yapılması
gereken gerçek KÖK
zamanı olarak buluruz.
İşin yapılması gereken gerçek zamanı 1,3 dk yapılır ise bu işi gün sonuna
kadar devam
ettirebilir.
Şimdi Tam tersini düşünelim operatör düzenli ritmik hareketler harici işler
yapıyor (Durma,
Duraklama, Konuşma, Oyalanma, Ritimsiz ve Düzensiz hareketler vs )
( Not: Duruş - Arıza – Proses gereği bekleme yada refakat etme hariçtir Süreleri
ayrı ve tempo 100 olarak baz alınmalıdır.)
Kronometre ile ölçüm aldığımızda süre 120 Desimal ( 120 * 60 / 100 = 72 Sn = 1,2 dk)
ritmik olmayan hareketlerden ve duraklamalardan tempo takdirini 80 belirlenirse ;
(120 süre x 80 tempo) = 96 Desimal = 57.6 Sn işin yapılması gereken
gerçek KÖK zamanı bulunur.
Yani İstenen işin Düzenli ritmik harekelerde yada hattaki ritim belirleyici ye
uygun şekilde mesai sonuna kadar zorlanmadan çalışması 95-100-105 arası tempo
Normal tempo
kabul edilir ve Alınan süre ile çarpımında KÖK Zaman bulunur.
Yeni başlayanlar aşağıdaki Tabloyu baz alabilirler.
Her iş adımı için
alınan zaman X Tempo = Kök Zaman
Kök Zaman X Kişisel Gereksinim Payı (tablo Altta) Toplamı = Standart Zaman
Örnek:Bir üretim hattında “montaj” aşamasını ele alalım.
Bu aşamada bir çalışanın dört ana hareketi vardır:
a) Parçayı
yerleştirme
b) Vidalama
c) Kontrol etme
d) Yerine koyma
Yapılan kronometraj çalışması sonucunda, “kontrol etme” adımının gereksiz
zaman aldığı ve daha hızlı yapılabileceği gözlemlenir. Bu adıma yönelik
bir iyileştirme olarak, otomatik kontrol sistemleri entegre edilerek
iş süresi azaltılabilir.
Kronometrajın Faydaları
Standart Süre Belirleme: Her işin standart
süreleri belirlenerek planlama kolaylaşır.
Verimlilik Artışı: Zaman kaybına yol açan
adımlar tespit edilerek sürecin hızlanması sağlanır.
Maliyet Azaltma: Verimsiz adımların
eliminasyonu maliyetleri düşürür.
Dinlenme payları, işçilerin kişisel ihtiyaçları, yorgunluk ve işin gerektirdiği
ek faaliyetler nedeniyle çalışma sürelerine eklenen zaman dilimleridir.
Bu paylar, standart zaman hesaplamalarında temel zamanı gerçekçi ve uygulanabilir
hale getirmek
için kullanılır.
Dinlenme Payları Tablosu, farklı iş koşulları ve faaliyet türleri için önerilen
dinlenme sürelerini içerir. Bu tablolar, işin fiziksel ve zihinsel zorluk derecesine,
çalışma ortamının sıcaklık, nem gibi faktörlerine ve işin monotonluk
seviyesine
göre değişiklik gösterebilir.
Örnek Bir Dinlenme
Payları Tablosu:
İş koşulları |
Dinlenme Payı(%) |
Hafif ve Rahat İşler |
0 - 5 |
Orta Derecede Fiziksel işler |
5 - 10 |
Ağır Fiziksel İşler |
10 - 15 |
Çok Ağır Ve Zorlayıcı İşler |
15 - 20 |
Dinamik Kassal Çalışma
Payları
Statik Kassal Çalışma
Geçici Dinlenme Payları
Dinlenme Zamanını
Belirleme
Bu değerler genel
bir kılavuz niteliğindedir ve spesifik iş koşullarına göre ayarlanmalıdır.
Örneğin, yüksek sıcaklıkta veya yüksek stres altında çalışılan ortamlarda
dinlenme payları artırılabilir.
Bu hesaplamalar
ve dinlenme payları tabloları, iş etüdü ve zaman etüdü çalışmalarında kritik
öneme sahiptir. İşçilerin verimliliğini artırmak ve iş sağlığı ile güvenliğini
sağlamak için doğru dinlenme
paylarının belirlenmesi gerekmektedir.
Genel olarak
Kullandığım Dinlenme Payları tablosu aşağıdadır
Her üretim tesisi için güncellenmelidir.
Özet : Çalışma yorgunluğunun artmasıyla, eğer başka dinlenme olanakları yoksa,
dinlenme zamanı zorunluluğu doğar. Dinlenme zamanı deyince, çalışma zamanı
içindeki bütün aralar kast edilir. Böyle aralar performans düşmesini önleyebildiği
ya da geciktirebildiği gibi, izleyen çalışma evresi için performans motivasyonunu
da yükseltebilir.
Dinlenme, faaliyet nedeniyle ortaya çıkan çalışma yorgunluğunu
gidermek için faaliyete ara verilmesidir. Dinlenme zamanı,
birim başına zamanın bir parçasıdır. Dinlenme zamanı, insanın dinlenmesi
için gerekli olan bütün akış dilimlerinin öngörülen zamanlarının toplamından
oluşur; birim miktar 1’e oranlanır.
İş sisteminin gerçeklerine göre, uygun bir en az dinlenme gerekiyorsa,
bunun uygun miktar ve biçimde sağlanması gerekir. Çalışma zamanı sırasındaki
dinlendirici etkisi olan
zamanlar da hesaba katılabilir.
Dinlenme zamanını belirlerken yüklenme ile zorlanmayı birbirinden
ayırt etmek uygun olur.
Göreceli yüksek yüklenme işin ağırlığına ve süresine bağlıdır. İnsan,
performans yeteneğine göre yüklenmeyi kaldırabilir; zorlanma ise
belli bir yükseklik, yani sınırın aşırı sıkıntı anında ortaya çıkar ve
dinlenme zamanı bu zorlanmayı
dengeleyebilmelidir.
Yüklenme ile zorlanmanın ve bunlara bağlı dinlenme zamanının
belirlenmesi için bir dizi yöntem vardır. Çeşitlilik, bugüne kadar tek bir
yöntemin bulunamaması olmasından kaynaklanır. Sanayide ortaya çıkan farklı
yüklenmelerin sayısı bu kadar çokken böyle bir yöntemin geçerli olması da
zaten pek beklenemez.
Dinlenme zamanını belirlemek için REFA’nın geliştirdiği analitik yöntemde
söz konusu olan bir yöntem önerisidir, bu da zorlanmayı tek tek zorlanma
türlerine ayırarak dinlenme zamanı paralarını saptamak, sonra da bunları
toplam dinlenme zamanı
halinde birleştirmektir.
Dinlenme zamanını belirleme REFA standart programı, dinlenme paylarını
belirlemeye yarar.
Dinlenme zamanını
belirlemek için diğer yöntemler şunlardır:
Vücudun enerji
tüketimiyle ilgili tabloları kullanmak
Fizyolojik yöntem
Dinlenme
zamanlarını uzun süreli zaman ölçümleri çerçevesinde belirlemek
Çalışan kişiye
hissettiği zorlanmayla ilgili sorular yöneltmek
Çok Yerde Çalışma Türleri
Çalışma Çoklu Faaliyet Şeması
Çok Yerde Çalışma
Çok yerde çalışma, bir iş sistemindeki görevin, eşzamanlı çalışan birden çok üretim
aracında ya da bir üretim aracının birden çok görev yerinde bir veya birden
çok
insan tarafından gerçekleştirilmesidir.
Çok yerde
çalışmada dört akış türü ayırt edilir:
1. Düzenli ve
eşit zamanlı çok yerde çalışma
Seyrek görülür. Bir örnek, aynı üretim programıyla birbirinin aynı birden çok
takım tezgâhına
hizmet vermektir.
2. Düzenli ve
farklı zamanlı çok yerde çalışma
Ya birbirinin aynı üretim araçlarında birbirinden farklı olan, ama tekrarlı bir
akış sırası gerektiren çalışma nesneleri hazırlanacaksa ya da birbirinden farklı
üretim
araçlarında aynı akış sırasıyla aynı çalışma nesnesi üretilecekse söz konusu
olur.
3. Düzensiz ve
eşit zamanlı çok yerde çalışma
Akış dilimi sırası ve sayısı önceden belirlenemezse de toplu olarak belli akış
dilimlerinin düzenli tekrarlanması söz konusu olmasa bile, aynı üretim aracında
çalışma sırasının aynı büyüklükte olması halinde geçerlidir. Düzensiz çok yerde çalışma,
aynı zaman ve farklı zamanlı biçimleri arasında sınır kesin değildir. Çeşitli etkenler,
örneğin birbirinin aynı görev yerlerinde insanlar için mikroskobik özellikler, saf eşit
zamanlı olan akışlı çok yerde çalışmaya pek
imkân bırakmaz.
4. Düzensiz ve
farklı zamanlı çok yerde çalışma
Akış sırasının yanı sıra, aynı türden akış dilimlerinin yerine getirilecek görev parçaları
ve
dolayısıyla bunların süreleri de farklıdır.
Çok yerde çalışmada, verilen zamanın belirlenmesi için karakteristik olan, insan için
sipariş süresi ile üretim aracı için yükleme süresi arasında kesin bir ayrım yapılması
ve verilen zaman hesaplamasının çeşitli hedeflere yönelik olarak
yapılmasıdır.
Verilen zamana giren her akış dilimi zamanı için, söz konusu zaman yalnızca insana
ait bir zaman mı, yalnızca üretim aracına ait bir zaman mı, yoksa her iki türe de
sayılması gereken bir zaman mı diye düşünmek gerekir. Kısmi görevleri ayıran olan
akış dilimlerinde sıklık ile süreyi birbirinden ayırmak gerekir.(Frekans +
Zaman Etüdü)
Standart Zaman
Hesaplama:
Standart zaman, temel zamanın dinlenme ve diğer tolerans payları eklenerek
hesaplanmasıyla elde
edilir. Bu hesaplama şu şekilde yapılır:
Normal Zaman (NZ):
Ölçülen zamanın tempo takdiri ile düzeltilmiş hali.
Dinlenme Payı
(DP): İşin zorluk derecesine göre belirlenen yüzde.
Standart Zaman
(SZ): NZ'ye dinlenme payının eklenmesiyle bulunur.
Formül:
SZ = NZ × (1 +
DP)
Örneğin, temel zamanı 10 dakika olan ve %10 dinlenme payı öngörülen
bir iş için standart
zaman: SZ = 10 × (1 + 0.10) = 11 dakika
Yalın Üretimde
Kronometrajın Rolü
Kronometre çalışmaları, yalın üretim tekniklerinin temelinde yer alır.
Süreçteki her adım ölçülerek Kaizen ve diğer iyileştirme teknikleriyle entegre edilir.
Böylece her bir iş adımı en kısa sürede ve en az hareketle yapılabilecek
şekilde optimize
edilir.
Örneğin, SMED (Tekli Dakikalarda Kalıp Değişimi) gibi bir teknikle
kronometraj sonuçları
değerlendirilerek makine ayar süreleri minimize edilebilir.
3.
Frekans Etüdü
Frekans etüdü Zaman etüdü esnasında tespit edilemeyen veya geriye dönük
kayıtları
olmayan tekrar adetlerinin oran miktarı tespitinde kullanılır.
Frekans Etüdü Formu;
Duran makinada yapılan işçilikler ile maddeler halinde listelenir,
DMİ Zamanları tespit edilir, Devaminda her duruş için ilgili tanımlamaya
1 çizik atılmalı
Etüt başlama
bitiş veya Sayaç başlama ve bitiş not edilmeli
Saat başlama ve Bitiş Farkı alınarak Oran miktarına (Üretim Birimi) yüzdelendirilerek
frekans tespit
edilir.
Örn. Dokuma Makinalarında kullanılabilecek İplik Kopuş Ve
Tekstil Makinası Duruş Frekans Formu
Frekans
etüdü formu 100000 Atkı da
ÜB-Oran miktarı = Çıktıdaki
Koli olarak baz alınmıştır.
Yani ciziklerin
toplami 1000 iğ saatindeki üretilen ipliğe oranlanlanarak 1000 iğ /h Sebepli
Kopuş Frekansı bulunur.
4. Sondaj Etüdü
Belirlenen
aralıklarda üretimden alınan iş örneklemeleridir.
Örnegin; Makina
hızlarındaki değişiklerin ve kapasite kayıpların tespiti ve kayıpların
hesaplanmasi için yapılan fiili durum sondaj etüdü örneği aşağıdadır. Amaç
teorik makine hızının fiiliyatla karsilastirilmasi, Fire veya Kayıpların tespitidir.
5. MTM
(Önceden belirlenmiş süreler)
Türkçe’de Sentetik Zamanlar Yöntemi veya Metot zaman ölçümü
(Methods – Time Measurement) diye adlandırabileceğimiz MTM
yönteminde el ve parmaklarla ile yapılan 8 temel hareket ,
2 göz hareketi ve 14 vücut , bacak ve ayak hareketi fonksiyonları
bulunmakta ve bu hareketlere ait zamanlar 10 adet önceden belirlenmiş
hareket zaman tablosunda kullanıcıların hizmetine sunulmaktadır.
Bu tablolar İş Etüdü ve Endüstri Mühendisliği kitaplarında bulunabilir
(Karayalçın , 1986.) Söz
konusu temel hareketler aşağıda verilmiştir.
Uzanma
Aktarmalı Kavrama
Hareket ettirme
Mtm Ölçüm Formları
Uzanma (Reach –
R) : Eli belirli veya genel bir bölgeye uzatma
Hareket Ettirme
(Move – M) : Nesne / nesneleri belirli veya belirsiz bir yere götürme getirme
Döndürme ( Turn
–T) : Boş veya elin bilekten çevrilmesi
Bastırma (
Applying Pressure - AP ) : Nesne / nesneler üzerinde kas kuvveti uygulama
Tutma ( Grasp –
G) : Bir sonraki temel hareket için nesne nesneleri parmaklarla kavrama
Yerleştirme (
Position – P) : Nesneleri birbiri içine veya üstüne yerleştirme
Bırakma ( Release
– RL ) : Nesne / nesneler ile elin temasının kesilmesi
Ayırma
(Dissengage – D) : Nesneleri birbirinden ayırmak için kas kuvveti uygulama
Göz Gezdirme (
Eye Travel-ET) : Gözün bir bakış noktasında diğerine kaydırılması
Gözle belirleme (
Eye Focus –EF) : Nesnenin ayırtedici özelliklerinin görülerek belirlenmesi
Ayak Hareketi (
Foot Motion –FM )
Bastırarak Ayak
Hareketi ( Foot Motion with Pressure-FMP )
Bacak Hareketi (
Leg Motion –LM)
Yana Adım ( Side
Step –SS)
Vücudu Döndürme (
Turn Body –TB)
Eğilme (Bend –B)
, Çömelme (Stoop –S) , tek diz üzerine çömelme (Kneel on one Knee-KOK)
Doğrulma ( Arise
from Bend – AB, Arise from stoop – AS , Arise from kneel on one knee-AKOK)
İki diz üzerine
çömelme ( Arise from knees- KBK)
İki diz üzerinden
doğrulma ( Arise from Kneel on Both Knees – AKBK )
Oturma ( Sit –S)
Kalkma (Stand
–STD )
Serbest yürüme (
Walk- Pace –W-P)
Engelli Yürüme
(Walk –Pace Obstacled-W-PO )
Yük ile Yürüme (
Walk –Pace Loaded –W-PL )
Bazı temel hareketlere ait zaman değerleri tablolardan alınırken hareketin
türü,uzaklığı, akışı,tutulan parça ağırlık ve ölçüleri , yönlendirme kolaylığı,
baskı kuvveti
gibi özellikleri dikkate alınır.
Örneğin Uzanma temel elemanında hareket uzaklığı ve türü dikkate alınır ve
kodlamada belirtilir. Masa üzerine 30 cm uzaklıkta bulunan tebeşirler içinden
1 tebeşir
alma işlemine uzanma temel elemanı; R 30 C kodu ile belirtilir.
Burada R- uzanma hareketini 30- hareket uzunluğunu ve C- hareket türünü belirtir.
C hareket türü tabloda “ Aynı veya başka nesnelerle birlikte karışık durumda
bulunan ve
seçilmesi gereken bir nesneye uzanma “durumuna karşılık gelmektedir.
MTM tablolarında bulunan zaman değerleri TMU ( Time Measurement Units )
adı verilen birim ile gösterilir.
MOST
(Maynard Operation Sequence Technique) Nedir?
MOST (Maynard Operasyon Sıralama Tekniği), endüstriyel iş ölçüm sistemleri
arasında yer alan, iş analizini hızlandırmak ve standart zaman hesaplamalarını
daha verimli yapmak için kullanılan bir önceden belirlenmiş zaman sistemi
(Predetermined Motion Time System - PMTS) yöntemidir.
1980'lerde Maynard şirketi tarafından geliştirilmiştir ve geleneksel yöntemlere göre
daha hızlı ve kesin analizler
yapmayı sağlar.
Örnek : Montaj ve Kaynak işlemi MTM çalışması (Excelde Folmüle edilmiştir)
6.Hareket Etüdü
MOST'un Özellikleri ve
Avantajları
1. Hız ve Verimlilik:
Geleneksel MTM (Methods-Time Measurement) gibi sistemlere kıyasla daha az
detay gerektirir ve
ölçüm süresini 5-10 kat hızlandırır.
2.
Standartlaştırma:
İş süreçlerinde kullanılan hareketlerin evrensel bir standart çerçevesinde analiz
edilmesini
sağlar.
3. Kolay
Kullanım:
İş analistleri
tarafından öğrenilmesi ve uygulanması daha pratiktir.
4. Daha Az Veri
Toplama:
Ayrıntılı zaman
çalışması gerektirmeden süreç analizinin yapılmasına olanak tanır.
5. Çeşitli
Uygulama Alanları:
Üretim, montaj
hatları, depo operasyonları, ofis ortamları ve sağlık sektörü gibi farklı
alanlarda kullanılabilir.
MOST Sistemi ve
Çeşitleri
MOST sistemi iş hareketlerini analiz etmek için hareket modüllerini kullanır
ve iş süreçlerini genel hareket türlerine göre kategorize eder.
MOST’un 3 temel çeşidi şunlardır:
1. BasicMOST
(Temel MOST):
En yaygın kullanılan sürümdür ve iş süreçlerini daha geniş hareket
kalıplarına göre
analiz eder.
Tipik görevler için uygundur ve detaylı analiz gerektirmeyen
süreçlerde kullanılır.
2. MiniMOST
(Detaylı MOST):
Daha kısa ve sık
tekrar eden iş adımları için geliştirilmiştir.
Özellikle hızlı
yapılan montaj işlemleri için uygundur.
3. MaxiMOST
(Makro MOST):
Daha uzun ve
karmaşık operasyonları ölçmek için kullanılır.
Lojistik ve büyük
ölçekli üretim süreçlerinde uygulanır.
MOST Hareket
Modülleri ve Kod Sistemi
MOST sistemi, iş
hareketlerini evrensel sembollerle ifade eden üç temel modül üzerinden analiz
eder:
1. Get (Alma -
G):
Bir nesnenin
alınması veya erişilmesi sürecini ifade eder.
2. Put (Yerleştirme
- P):
Nesnenin
yerleştirilmesini kapsar.
3. Return (Geri
Dönüş - R):
Başlangıç
noktasına geri dönme sürecini temsil eder.
Örnek MOST
Kodlaması:
A B G A P A:
A: Başlangıçta
hareket etmek
B: Belirli bir
mesafe yürümek
G: Nesneyi almak
A: Taşıma
P: Nesneyi yerine
koymak
A: Geri dönüş
hareketi
Her harf, belirli
bir hareket kategorisini temsil eder ve bu hareketlerin süresi bir matematiksel
formülle belirlenir.
MOST Zaman
Hesaplaması
MOST sisteminde
zaman hesaplamaları aşağıdaki temel formüle dayanır:
T = (A + B + G +
A + P + A) \times Temel Zaman Faktörü
"T"
işin toplam süresini,
"A, B, G,
P" hareket modüllerini,
Temel zaman
faktörü ise MOST için genellikle 10 zaman birimi (TMU - Time Measurement Unit)
olarak alınır.
1 TMU = 0.036
saniye
Örnek:
Bir iş için
hareket dizisi şu şekilde olabilir: A20 B30 G10 A20 P15 A20
Bu durumda
hesaplama şu şekilde yapılır:
(20 + 30 + 10 +
20 + 15 + 20) \times 10 TMU = 115 \times 10 = 1150 TMU
1150 TMU = 1150
\times 0.036 saniye = 41.4 saniye
MOST'un Kullanım Alanları
MOST tekniği
aşağıdaki alanlarda yaygın olarak kullanılır:
Üretim ve Montaj:
Üretim hatlarının verimlilik analizinde.
Lojistik ve Depo
Yönetimi: Malzeme taşıma ve iş akışlarının optimizasyonunda.
Hizmet Sektörü:
Ofis iş akışlarının iyileştirilmesinde.
Sağlık Sektörü:
Hastane süreçlerinin verimli hale getirilmesinde.
MOST’un
Avantajları ve Dezavantajları
Avantajları:
Zaman etüdüne
göre daha hızlı ve daha az maliyetli.
Evrensel ve
sistematik bir yapı sunar.
Manuel ve
otomatik işlemleri kapsayabilir.
Standartlaştırılmış
hareketler ile yüksek doğruluk sağlar.
Dezavantajları:
Karmaşık
süreçlerde bazı detayları gözden kaçırabilir.
Bazı özel iş
tipleri için yeterince esnek olmayabilir.
İlk uygulama ve
eğitim maliyetleri olabilir.
Sonuç
MOST, yalın üretim ve verimlilik artışı sağlamak isteyen firmalar için güçlü
bir iş ölçüm aracıdır. İş süreçlerinin hızlandırılması, gereksiz hareketlerin
azaltılması ve iş gücü verimliliğinin artırılması açısından etkili bir yöntemdir.
MOST, yalın üretim prensipleriyle entegre edilerek iş süreçlerinin sürekli
iyileştirilmesine katkı sağlar.
Hareket Etüdü
Hareket etütleri, üretim sürecine ilişkin yapılması gerekli iş ya da faaliyetleri
basitleştirerek işin nasıl yapılması gerektiği hususunda yöneticilere yeni
yollar göstermektedir. Başka bir ifadeyle belirli bir işin yapılması, optimal
çalışma metotlarının tasarımı, uygulanması ve önerilen üretim metotlarının
standartlaştırılmasında kullanılan bilimsel işlemler dizisidir.
Örnek çalışma;
Malzeme akışı
Düzenleme ve Simülasyon
Malzeme akışı yerleşim
planı
7.İnsan Makine
Etüdü (Standart Randıman hesaplama)
Zaman ve Frekans
etütleri birleştirilerek Çıktının özelliğine göre Üretim Birimi (ÜB) veya Oran
Miktarı (OM) kabul edilir ve tüm hesaplamalar buna göre oranlanır.
Aşağıdaki Lazer kesim makinası Standart kartı ÜB = 100 mt kesim için,
Bobin ve Vater makinası Standart kartı ÜB= 1 Kg iplik üretimine göre hesaplanmıştır.
Yalın Üretim (Lean
Production) ve Toplam Kalite Yönetimi (TQM - Total Quality Management),
işletmelerde verimliliği artırmayı ve israfı en aza indirmeyi hedefleyen iki
farklı ancak birbiriyle ilişkili yönetim felsefesidir.
Yalın Üretime Giriş
Yalın Üretimin Temel
Prensipleri
Yalın üretim
kavramına başarıyla geçilmesi, kullanılması ve böylece avantajlarından
faydalanılabilmesi için belirleyici olan, kavrama bütünsel bir yaklaşım ve her
bir kuruluşun kendine özgü bağlamına uydurulmasıdır.
Şimdiye kadar
yaşanan deneyimlere göre yalın üretimin şu avantajları vardır:
Aynı üretim için
daha az iş gücü
Üretim alanının
azaltılması
Depo varlığının
azaltılması
Üretim esnasında
eksiklerin giderilmesi
Daha yüksek
kalite standardı
Büyük esneklik
Daha kısa
teslimat zamanları
Küçük serilerde
bile düşük maliyetli imalat
Burada şu başarı
faktörleri rol oynamaktadır:
Tesislerin
kullanım derecesinde artış (daha az eksik personel, daha az eksik malzeme)
Daha az fire
maliyeti
Daha fazla
üretkenlik
Daha kısa geçiş
zamanları
Daha az malzeme
varlığı
Daha az
hastalıktan dolayı gelmeyen çalışan
Daha kısa bakım
zamanları ve daha az bakım sıklığı
Daha fazla
maliyeti düşürücü iyileştirme önerileri
Yalın üretim
kavramının önemli bir parçası ekip çalışmasıdır.
Yalın üretim
(Lean Manufacturing) felsefesi, israfları azaltarak verimliliği artırmayı
amaçlar.
Bu yaklaşımın ana
hedefi, müşteri taleplerine en uygun, en az kaynakla en yüksek değeri
sunmaktır.
Yalın üretimin
dayandığı temel prensipler, israfı minimize etmeyi ve müşteri odaklı bir değer
akışı sağlamayı kapsar.
Yalın Ekip Çalışması
Aşağıdaki yaklaşım
tarzı pratikte yararlılığını kanıtlamıştır:
· Kesin karar alındıktan
sonra geniş bir bilgilendirme yapılır ve yoğun hazırlıklara girişilir. Bu
bağlamda uygulamayı ilk yürütecek ekipler ayrıntılandırılır, ama daha sonrasına
yönelik olası genişlemeler de plana dâhil edilir. Bunun ardından bir ya da
birkaç ekiple bir pilot proje
başlatılır, ama bunun hemen daha başka ekiplere nasıl genişletileceği
de dikkate alınır. Bu durumda mozaik çözümlerden söz edilir ve ada
çözümlerinden kaçınılır. Pilot proje ekip çalışmasının ekonomik ve sosyal
başarısına hizmet eder ve gerek çalışma yerlerine gerekse kapsamlı bir şekilde
gerçekleştirilmiş işlere adapte eder.
Başarılı bir pilot proje ekip çalışmasının devamının kabul görmesi için
belirleyicidir.
· Pilot projenin başarıyla
tamamlanmasından sonra, ekip çalışmasının payının genişletilmesine başlanır.
Burada üzerinde düşünülmesi gereken, ekip çalışmasının yanı sıra, tek kişilik
çalışma yerlerinin korunmasının ne kadar gerekli ve anlamlı olduğudur. Ekip
çalışması her yerde istenildiği gibi yaygınlaştırılamaz; burada belirleyici
olan çalışma ve personel koşullarıdır. Bu nedenle tek kişilik çalışma yerleri
tamamen geçmişe karışıyor denemez. Ekip çalışmasına uygun olmayan çalışanlar
için bunlar da var olmaya devam edecektir.
· Ara raporlar – Proje
ekibi: Ekip çalışmasına geçiş
genellikle hazırlayıcı önlemleri planlayan ve geçişe nezaret eden bir proje
ekibinin eşliğinde yapılır. Bu proje ekibi yeni başlayan ekipleri destekler,
onlara danışmanlık yapar ve başarıyla sonuçların çözülmesine yardımcı olur.
Önemli bir nokta, bu ara raporların oluşturulup uygun biçimde yayımlanan,
geçişin son durumuyla ilgili bilgiler vermesidir.
Yalın üretimde dikkate
alınan üç temel israf türü vardır:
Hedeflerimize ulaşmada
önümüzdeki engeller nelerdir?
Yalın Üretimde 3
Ana İsraf (Muda, Mura, Muri) ve Geliştirilmiş Yaklaşım
Yalın üretim
felsefesi, israfları azaltarak kaynak kullanımını optimize etmek ve müşteri
için en yüksek değeri oluşturmayı amaçlar. İsraf türleri üç ana başlık altında
incelenir:
1. Muda (Değer Katmayan
Faaliyetler - İsraf)
Geliştirme:
Muda, üretim
sürecinde değer yaratmayan her türlü faaliyet olarak tanımlansa da, günümüzde
dijital dönüşüm ile birlikte yeni israf türleri de ortaya çıkmaktadır.
Özellikle Endüstri 4.0 uygulamaları, IoT (Nesnelerin İnterneti) ve büyük veri
analizi, üretimdeki israfları daha görünür hale getirerek anlık iyileştirme
fırsatları sunmaktadır.
Modern Muda Örnekleri:
1. Veri İsrafı:
Sensörlerden gelen verilerin analiz edilmemesi veya yanlış yorumlanması.
2. Siber Güvenlik
Riski: Verimsiz sistemler nedeniyle gereksiz güvenlik maliyetleri.
3. Dijital
Yetersizlik: Teknolojik altyapının verimli kullanılmaması.
4. Enerji İsrafı:
Gereksiz enerji tüketimi ve karbon ayak izi.
Çözüm Önerileri:
Dijital ikizler
kullanarak süreçleri simüle etmek.
Büyük veri
analitiği ile verimsiz noktaların belirlenmesi.
Enerji yönetim
sistemlerinin entegrasyonu.
2. Mura (Dengesizlik ve
Dalgalanma)
Geliştirme:
Mura, genellikle
tedarik zinciri ve talep yönetimi konularında yaşanan düzensizliklerden
kaynaklanır. Günümüzde, müşteri taleplerindeki belirsizlikler ve tedarik
zincirindeki aksaklıklar Mura’nın önemli bir kaynağıdır.
Modern Mura Sebepleri:
1. Talep
Değişkenliği: Ani sipariş artışları veya iptalleri.
2. Lojistik
Problemleri: Küresel tedarik zinciri krizleri.
3. Kapalı Bilgi
Akışı: Üretim ve satış birimleri arasındaki iletişim kopuklukları.
Çözüm Önerileri:
Heijunka (Üretim
Dengeleme): Üretim yükünü dengeleyerek kapasite kullanımını optimize etmek.
Tedarik Zinciri
Görünürlüğü: ERP sistemleri ve IoT ile anlık takip sağlamak.
Esnek Üretim
Sistemleri: Değişken talebe uyum sağlamak için otomasyon ve modüler üretim
hatları.
3. Muri (Aşırı Yükleme)
Geliştirme:
Muri, günümüzde
artan üretim hızları ve otomasyon sistemleri nedeniyle daha karmaşık hale
gelmiştir. İnsan-makine etkileşiminde aşırı yükleme, hem çalışan sağlığı hem de
makine ömrü açısından önemli riskler doğurabilir.
Modern Muri
Sebepleri:
1. Aşırı
Dijitalleşme: Çalışanların fazla yazılım ve sistem kullanmak zorunda kalması.
2. Yetersiz
Eğitim: Teknolojik değişime adapte olamayan personel.
3. Sistem
Karmaşıklığı: Fazla otomasyon nedeniyle insan-makine uyumsuzlukları.
Çözüm Önerileri:
İş Dengeleme:
Çalışan ve makineler arasındaki iş yükünü eşit dağıtmak.
Ergonomik
Tasarım: Çalışma ortamının fiziksel ve zihinsel yükleri azaltacak şekilde
tasarlanması.
Yetenek Yönetimi:
Çalışanların yetkinliklerini artırarak iş yükünü dengelemek.
Yalın Üretimde 3 İsrafı
Azaltmak İçin Yeni Nesil Yaklaşımlar
1. Yapay Zeka ve
Makine Öğrenimi:
Üretim
süreçlerindeki israfları analiz ederek otomatik optimizasyon sağlamak.
Tahminleme
algoritmaları ile Muda ve Mura'yı azaltmak.
2. Dijital Kaizen
Çalışmaları: Geleneksel iyileştirme tekniklerine dijital çözümleri entegre
etmek.
Çevik (Agile)
yönetim ile sürekli küçük iyileştirmeler yapmak.
3. Otonom Üretim
Sistemleri:
İnsan-makine
etkileşimini en aza indirgeyerek Muri’yi azaltmak.
Tam zamanında
üretim (Just-In-Time) ve Jidoka prensiplerini dijitalleştirmek.
Sonuç
Muda, Mura ve
Muri’nin her biri yalın üretimde önemli israflardır ve her geçen gün değişen
piyasa koşullarında bu israfların modern tekniklerle ele alınması
gerekmektedir. Dijitalleşme ve yalın üretimin entegrasyonu ile israfların daha
etkin bir şekilde azaltılması mümkündür.
Yalın üretimi uygularken
aşağıdaki beş ilkeye dikkat edilir:
1.Değeri
Belirleme: Üretim sürecindeki değeri müşterinin gözünden tanımlamak. Müşteri
için önemli olan değerler belirlenerek gereksiz işlemler saf dışı bırakılır.
2.Değer Akışını
Tanımlama: Üretim sürecindeki tüm adımları inceleyerek değer yaratan ve
yaratmayan adımları ayırt etmek. Muda – Mura – Muri (israf) olarak tanımlanan
bu değersiz adımlar elimine edilir.
3.Kesintisiz Akış
Sağlama: Üretim sürecinde işlerin bir duraklama veya beklemeye neden olmadan
sürekli akışını sağlamak.
4.Çekme Sistemini
Kurma: Gereksiz stok oluşturmadan, müşteri talebine göre üretimi yönlendirmek.
Bu yaklaşım, tam zamanında üretim (Just in Time - JIT) ile bağlantılıdır.
5.Mükemmellik
İçin Çaba Gösterme (Kai-zen): Sürekli iyileştirme yaklaşımı benimseyerek her
süreçte daha iyiye ulaşma çabası.
Gerçek Dünya Örneği:
Toyota Üretim Sistemi (TPS)
Yalın üretimin
dünyada en çok bilinen uygulamalarından biri olan Toyota Üretim Sistemi (TPS),
yalın üretimin temel prensiplerini başarıyla uygulayan bir modeldir. TPS,
"tam zamanında üretim" ve "hata önleme" gibi temel
teknikleri kullanarak, üretim maliyetlerini azaltıp verimliliği artırmada öncü
olmuştur. TPS’te tüm adımlar detaylıca analiz edilerek gereksiz aktiviteler saf
dışı bırakılır. Örneğin, gereksiz beklemeleri önlemek adına Kanban ve JIT
teknikleri uygulanır.
Günümüzde problem
çözme tekniklerine ek olarak daha modern ve yenilikçi yaklaşımlar da
kullanılmaktadır. İş dünyasında, endüstride ve günlük hayatta karşılaşılan
sorunları çözmek için aşağıdaki ek yöntemler de değerlendirilebilir:
Problem Çözme
Teknikleri ve Yaklaşımlar
1. Big Data ve Veri
Analitiği Destekli Problem Çözme:
Büyük veri
analizleriyle, mevcut sorunların kökenine inmek ve gelecekteki sorunları tahmin
etmek.
Veri madenciliği
ve makine öğrenmesi algoritmalarını kullanarak kalıpları belirleme.
Gerçek zamanlı
analiz ve tahminleme ile proaktif çözümler üretme.
2. İnsan Merkezli
Tasarım (Human-Centered Design - HCD):
Problemleri,
kullanıcıların ihtiyaçlarını en ön planda tutarak çözmeye odaklanan bir
yaklaşımdır.
Kullanıcı geri
bildirimleriyle sürekli iyileştirmeler yapılır.
Empati, ideasyon
ve prototipleme süreçlerini içerir.
3. Yapay Zeka (AI)
Destekli Problem Çözme:
Karar destek
sistemleri ile optimum çözümleri hızlı bir şekilde analiz etme.
Öngörücü analitik
(Predictive Analytics) kullanarak olası sorunları tespit etme.
Doğal dil işleme
(NLP) ve görüntü tanıma teknolojileri ile sorunları anlamlandırma.
4. Sistem Düşüncesi
(Systems Thinking):
Sorunları yalnızca
yüzeysel olarak ele almak yerine sistemin tamamına bakarak kök nedenleri
belirleme.
Organizasyonlar
arası etkileşimleri analiz ederek uzun vadeli çözümler üretme.
Dinamik sistem
modelleri kullanarak problemlerin ilişkilerini haritalama.
5. Beyin Fırtınası 2.0
(Digital Brainstorming):
Sanal araçlar ve
uzaktan iş birliği platformlarıyla problem çözme süreçlerini hızlandırma.
Çevrimiçi fikir
havuzları ve topluluk kaynaklı çözümlerle inovasyon sağlama.
6. Hackathon Yaklaşımı:
Kısa sürede yoğun
iş birliği ile yaratıcı çözümler üretme.
Farklı
disiplinlerden bireyleri bir araya getirerek yeni bakış açıları geliştirme.
Teknoloji odaklı
çözümler üretmek için kullanılan popüler bir yöntem.
7. SWOT ve PESTLE
Analizi Kombinasyonu:
SWOT (Güçlü
Yönler, Zayıf Yönler, Fırsatlar, Tehditler) analizi ile iç faktörleri analiz
etme.
PESTLE (Politik,
Ekonomik, Sosyal, Teknolojik, Hukuki, Çevresel) analiziyle dış faktörleri
belirleme.
İki analizi
birleştirerek bütüncül bir stratejik karar alma süreci geliştirme.
8. 80/20 Kuralı (Pareto
Analizi):
Sorunların
%20’sinin, sonuçların %80’ini etkilediği prensibine dayanarak kritik faktörleri
belirleme.
Kaynakları en
etkili alanlara yönlendirerek verimliliği artırma.
9. Kaos Teorisi
Yaklaşımı:
Karmaşık ve
dinamik sistemlerde beklenmedik problemlerin nasıl ortaya çıktığını analiz
etme.
Küçük
değişikliklerin büyük etkilere yol açabileceğini kabul ederek stratejik
çözümler üretme.
10. Değer Akış
Haritalama (Value Stream Mapping):
Süreçlerde değer
yaratmayan adımları görselleştirerek israfları ortadan kaldırma.
Süreçlerin
başlangıçtan sonuna kadar analiz edilmesiyle dar boğazları belirleme.
11. Oyun Teorisi (Game
Theory):
Karar alma
süreçlerinde farklı tarafların stratejik hamlelerini analiz ederek optimum
çözüme ulaşma.
Rekabetçi ve iş
birlikçi senaryoları değerlendirerek riskleri minimize etme.
12. İnovasyon Funnel
(Yenilik Hunisi):
Fikirlerin
süzülerek en uygulanabilir ve etkili çözümlerin belirlenmesi.
Prototipleme ve
test aşamalarına odaklanarak minimum maliyetle çözüme ulaşma.
13. A3 Problem Çözme
Tekniği:
Problem çözümünü
tek bir sayfada görselleştirerek analitik ve sistematik düşünmeye olanak
sağlama.
Yalın üretimde
Toyota tarafından geliştirilen bu yöntem, kök neden analizi ve aksiyon planları
oluşturmayı içerir.
14. Bütünsel Yaklaşım
(Holistic Approach):
Sorunlara sadece
teknik açıdan değil, organizasyonel, kültürel ve insani faktörleri göz önünde
bulundurarak yaklaşma.
Uzun vadeli ve
sürdürülebilir çözümler üretme.
15. Blockchain Tabanlı
Problem Çözme:
Veri güvenliği ve
şeffaflığı artırmak için blockchain teknolojisinin kullanımı.
Merkezi olmayan
çözümlerle süreç güvenilirliğini artırma.
16. Risk Tabanlı
Düşünme (Risk-Based Thinking):
Olası riskleri
öngörüp, proaktif önlemler almak için risk analizine dayalı stratejiler
geliştirme.
ISO 9001 gibi
standartlarla entegre edilerek süreçlerin daha sağlam hale getirilmesi.
Sonuç:
Yukarıda
belirtilen yeni nesil problem çözme teknikleri, özellikle dijital dönüşüm,
inovasyon ve sürekli iyileştirme prensipleri ile birleşerek günümüzün hızla
değişen iş dünyasında rekabet avantajı sağlamak için kullanılabilir. Hangi
tekniğin uygulanacağı, organizasyonun yapısına, problem türüne ve mevcut
kaynaklara bağlı olarak seçilmelidir.
Toplam Kalite Yönetimi
(TQM - Total Quality Management)
Toplam Kalite Yönetimi
(TQM) Nedir?
TQM,
organizasyonun tüm süreçlerinde kaliteyi sürekli iyileştirmeyi hedefleyen bir
yönetim felsefesidir.TQM, her seviyedeki çalışanı kalite sürecine dahil eder ve
müşteri memnuniyetini merkeze alır.
Temel İlkeleri:
Müşteri
Odaklılık: Müşteri beklentilerinin karşılanması ve aşılması.
Sürekli
İyileştirme: Kalitenin sürekli geliştirilmesi (Kaizen).
Katılımcı
Yönetim: Tüm çalışanların sürece dahil edilmesi.
Süreç Yönetimi:
İş süreçlerinin optimize edilmesi.
Ölçüm ve Veri
Tabanlı Yaklaşım: Performansın ölçülmesi ve kararların verilere dayandırılması.
Problem Çözme TQM
Araçları:
Pareto Analizi
Pareto İlkesi
(80/20 Kuralı) temel alınarak geliştirilmiş bir araçtır. Genellikle,
problemlerin %80’inin, nedenlerin %20’sinden kaynaklandığını ifade eder. Bu
araç, problemlerin çözümüne öncelik verilmesini sağlar.
Nasıl Kullanılır?
1.Problemi
tanımla ve verileri topla.
2.Verileri
kategorilere ayır ve her kategorinin toplam etkisini hesapla.
3.Kategorileri
büyükten küçüğe sıralayarak bir grafik oluştur.
4.Hangi
kategorilerin en büyük etkiye sahip olduğunu belirle.
Örnek:
Bir fabrikada
kalite sorunlarının nedenlerini analiz edelim:
Hatalı ürünler:
%40
Makine arızası:
%30
Malzeme
kalitesizliği: %20
Eğitim eksikliği:
%10
Bu durumda,
hatalı ürünler ve makine arızası gibi büyük nedenlere odaklanarak toplam
problemlerin %70’ini çözebilirsiniz.
2. Balık Kılçığı
Diyagramı (Ishikawa)
Bir problemin
olası nedenlerini sınıflandırmak ve analiz etmek için kullanılır. Ana problem
bir "balık kılçığı" şeklinde gösterilir ve dallar problemle ilişkili
nedenleri temsil eder.
Nasıl Kullanılır?
Problemi tanımla
(balığın başı).
Ana nedenleri
belirle (örneğin, İnsan, Makine, Malzeme, Metot ,Ölçüm, Çevre).
Alt nedenleri
detaylandır (dallar).
Her neden için
veri topla ve analizi yap.
Örnek: Bir üretim
hattında verim düşüklüğü problemini analiz edelim;
İnsan: Eğitim
eksikliği, dikkatsizlik.
Makine: Bakım
yetersizliği, eski ekipman.
Malzeme: Hatalı
malzeme, geç teslimat.
Metot: Standart
çalışma talimatlarının eksikliği.
Kontrol Çizelgeleri
Verilerin belirli
bir süreç içinde nasıl değiştiğini göstermek için kullanılan bir tablo veya
grafiktir. Kontrol çizelgeleri, süreçlerin kontrol altında olup olmadığını
belirler.
Nasıl Kullanılır?
Toplanacak
verileri belirle (örneğin, üretim hatasızlık oranı).
Verileri zamanla
kaydet.
Üst ve alt
kontrol sınırlarını çiz.
Verileri kontrol
çizelgesinde göster.
Örnek: Bir
hattaki günlük üretim hatalarını kaydedelim:
Gün 1: 5 hata
Gün 2: 8 hata
Gün 3: 4 hata
Gün 4: 6 hata
Üst kontrol
sınırı 10, alt kontrol sınırı 2 olsun. Çizelgede bu değerlerin dışına çıkan bir
gün varsa, süreç kontrol dışıdır.
4. Histogram
Bir veri
setindeki dağılımı göstermek için kullanılan dikey sütunlardan oluşan bir
grafik. Süreçteki değişkenlikleri ve eğilimleri anlamak için kullanılır.
Nasıl Kullanılır?
1. Verileri topla
(örneğin, ürün ağırlıkları)
2. Verileri
sınıflara ayır (örneğin, ağırlık aralıkları)
3. Sınıf
frekanslarını hesapla
4. Histogramı
oluştur.
Örnek: Bir üretim
hattında üretilen ürünlerin ağırlık ölçümleri:
50-60 gr: 10 ürün
60-70 gr: 20 ürün
70-80 gr: 15 ürün
Histogram, hangi
aralıkta daha fazla ürün üretildiğini görmenizi sağlar
5. Akış
Diyagramları (Flowchart)
Bir sürecin adım
adım görsel temsilidir. Sürecin başlangıcını, bitişini ve adımlar arasındaki bağlantıları
gösterir.
Nasıl Kullanılır?
1. Süreci
detaylıca tanımla.
2. Süreç
adımlarını sıraya koy.
3. Her adımı bir
şekille temsil et (örneğin, karar noktası için elmas, işlem için dikdörtgen)
4. Şekilleri
oklarla birbirine bağla.
Örnek: Bir
müşteri şikâyet yönetimi sürecini gösterelim:
1. Müşteri
şikâyeti alınır (Başlangıç).
2. Şikâyet
değerlendirilir (Karar).
Haklıysa: Çözüm
geliştirilir.
Haksızsa: Geri
bildirim sağlanır.
3. Müşteriye
bilgi verilir (Son).
Genel Özet
Pareto Analizi:
En büyük etkili problemleri belirler.
Balık Kılçığı:
Problemin nedenlerini detaylandırır.
Kontrol
Çizelgeleri: Süreç istikrarını takip eder.
Histogram:
Verilerin dağılımını gösterir.
Akış Diyagramı:
Süreçlerin görsel haritasını çizer.
Bu araçlar, süreç
iyileştirme ve kalite yönetiminde güçlü birer rehberdir.
Yalın Üretim ve TQM’in
Farkları
Yalın Üretim ve
TQM’in Ortak Yönleri
Müşteri
Odaklılık: Her iki sistem de müşterinin ihtiyaçlarını merkeze alır.
Sürekli
İyileştirme: Hem yalın üretim hem de TQM, sürekli iyileştirme kültürünü
benimser.
Çalışan Katılımı:
Tüm çalışanlar sürecin parçasıdır.
Veri ve Ölçüm:
Karar verme süreci ölçümlere dayanır.
Yalın Üretim ve
TQM, işletmelerin daha verimli, müşteri odaklı ve yüksek kaliteli üretim
süreçleri oluşturmasını sağlayan tamamlayıcı yaklaşımlardır. Çoğu organizasyon,
bu iki sistemi bir arada kullanarak rekabet avantajı elde etmeyi hedefler.
Visual Management
Görsel Yönetim Nedir?
Görsel yönetim
(Visual Management), süreçlerdeki bilgi ve iletişimi görsel araçlarla
destekleyerek çalışanların doğru karar almasını, süreci anlamasını ve
verimliliği artırmasını sağlayan bir yaklaşımdır. Yalın üretimin temel
bileşenlerinden biri olup, bilgiyi hızlı ve etkili bir şekilde paylaşmak için
görsel ipuçları kullanır.
Görsel Yönetimin
Amaçları
1.Bilgiye Kolay
Erişim: Karmaşık süreçlerin görsel araçlarla anlaşılır hale getirilmesi.
2. Karışıklığı
Önleme: İş akışındaki belirsizlikleri azaltarak çalışanların görevlerini net
bir şekilde anlamalarını sağlama.
3. Problemleri
Görünür Kılma: Sorunların hızlı fark edilmesini ve müdahale edilmesini sağlama.
4. Sürekli
İyileştirme: Görselleştirme sayesinde süreç performansı izlenir ve iyileştirme
alanları tespit edilir.
Görsel Yönetim Araçları
Zemin Çizgileri ve Renk Kodları:Depo, hastane gibi alanlarda yönlendirme ve
alanların işlevsel
olarak ayrılması için kullanılır.
Andon Panoları:İşlem durumunu, sorunları ve müdahale gerektiren durumları göstermek
için ışıklı/sesli uyarı sistemleri.
Gösterge Panoları:Üretim performansı, kalite hedefleri veya iş takibine
dair bilgiler
içerir.
Standart Çalışma Talimatları:Görsel olarak desteklenen iş prosedürleri
veya kontrol listeleri.
Kanban Kartları:İş akışını ve üretim süreçlerini düzenlemek için kullanılan
kart
sistemleri.
Etiketleme ve Sınır Çizgileri:Malzemelerin, araçların veya ekipmanların yerini
belirlemek
için renkli şeritler veya işaretler.
Renk Kodlaması:Araç-gereçlerin ve süreçlerin öncelik, durum veya kritik seviyelerini
göstermek için renklerin kullanılması.
Görsel Yönetimin
Faydaları
Zaman
Tasarrufu:Çalışanlar, ihtiyaç duydukları bilgiyi hızla görebilir ve
anlayabilir.
Karar Alma Kolaylığı:Veriler net bir şekilde sunulduğu için çalışanlar ve yöneticiler
daha
hızlı ve doğru karar alabilir.
Verimlilik Artışı:İş süreçleri daha düzenli ve organize hale gelir,
bu da verimliliği
artırır.
Hata
Azaltma:Görsel araçlar, yanlış işlemleri ve israfı önler.
Motivasyon ve Katılım:Çalışanların süreçlere olan farkındalığı artar ve
aktif katılımları
sağlanır.
Görsel Yönetimin Yalın
Üretimdeki Yeri
Yalın üretimde 12
İsraf önlemek için görsel yönetim araçları hayati öneme sahiptir. Özellikle:
Hareket israfını
azaltır (örneğin, zemin çizgileriyle yönlendirme).
Bekleme süresini
kısaltır (Andon sistemleriyle sorun tespiti).
Aşırı stokları
önler (kanban kartlarıyla malzeme yönetimi).
Görsel yönetim,
karmaşık süreçleri sadeleştirerek sürekli iyileştirmeyi destekleyen güçlü bir
araçtır. Kullanıldığı her alanda, organizasyonun performansını artırmak ve
çalışanları daha etkili şekilde yönlendirmek için kritik bir rol oynar.
Yalın Üretime Başlama
Proje Planı
1.
Karar Verme ve Üst Yönetim Desteğini Alma
2.
Pilot Noktanın Belirlenmesi
3.
Yalın Bütçesinin Belirlenmesi
4.
Takt Süresinin Hesaplanması (Takt Time)
5.
Mevcut Durum Analizi (VSM – Değer Akış Haritalama)
6.
İsrafın (Muda) Tespiti ve Ortadan Kaldırılması
7.
Gelecek Durum Haritalama (Future State Mapping)
8.
Eğitim ve Farkındalık Programlarının Başlatılması
9.
İlk Yalın Uygulamaların Hayata Geçirilmesi
10.
Standart İş Adımlarının Oluşturulması
11.
Doğrulama (Validation) ve Geliştirme Fazı
12.
Sonuçların Ölçülmesi ve Sürekli İyileştirme (Kaizen)
13.
Sürekli İyileştirme (Kaizen) ve Yaygınlaştırma
Yalın üretim uygulamasına başlamak için izlenmesi gereken temel adımları aşağıda
sıraladım
ve her birini detaylandırdım:
1. Karar Verme ve Üst
Yönetim Desteğini Alma
Açıklama: Yalın üretim dönüşümü, ancak üst yönetimin tam desteği ve kararlılığı ile
başarılı olabilir. Üst yönetimin vizyonu, kaynak tahsisi ve organizasyon
içindeki değişimi
desteklemesi kritik bir adımdır.
Yapılması
Gerekenler:
Yalın üretim
felsefesinin organizasyonel hedeflere nasıl katkı sağlayacağını anlatmak.
Üst yönetimden
stratejik destek almak.
Projenin başarısı
için liderlerin sorumluluklarını netleştirmek.
2. Pilot Noktanın
Belirlenmesi
Açıklama: Yalın üretim prensiplerinin ilk kez uygulanacağı bir pilot alan seçmek,
sürecin yönetilebilir olmasını sağlar. Genellikle en çok potansiyele sahip, kritik ve
kontrol edilebilir bir alan seçilir.
Yapılması
Gerekenler:
En fazla israfın
olduğu alanları analiz etmek.
Düşük riskli ama yüksek getiri potansiyeline sahip bir üretim hattı veya
departman seçmek.
Seçilen pilot bölgenin etkilerini ölçmek için performans
kriterleri belirlemek.
3. Yalın Bütçesinin
Belirlenmesi
Açıklama: Yalın dönüşümün uygulanması için gerekli maliyetlerin planlanması
ve bütçenin
belirlenmesi önemlidir. Gerekli ekipman, eğitim ve zaman maliyetleri göz önüne
alınmalıdır.
Yapılması
Gerekenler:
Eğitim,
danışmanlık ve yazılım maliyetlerini belirlemek.
Kaynakların etkin
kullanımı için aşamalı bütçelendirme yapmak.
Geri dönüş süresi
ve yatırım getirisi (ROI) hesaplamalarını yapmak.
4. Takt Süresinin
Hesaplanması (Takt Time)
Açıklama: Takt süresi, müşteri talebine uygun üretim hızını belirler.
Yalın üretimde israfı azaltmak için üretim hızı müşteri ihtiyaçlarına göre optimize edilmelidir.
Günlük/haftalık çalışma
sürelerini analiz etmek.
Müşteri
taleplerini analiz ederek günlük üretim hedeflerini belirlemek.
Dengeleme
çalışmaları yaparak darboğazları tespit etmek.
5. Mevcut Durum Analizi
(VSM – Değer Akış Haritalama)
Açıklama: Üretim sürecindeki tüm değerli ve değersiz aktivitelerin haritalandırılması
ile mevcut
durum analiz edilir. İsrafın nerede olduğunu anlamak için bu analiz gereklidir.
Yapılması
Gerekenler:
Üretim
sürecindeki adımları detaylandırmak.
Katma değer
sağlayan ve sağlamayan işlemleri ayırmak.
Bekleme süreleri,
stok seviyeleri ve malzeme hareketlerini analiz etmek.
6. İsrafın (Muda)
Tespiti ve Ortadan Kaldırılması
Açıklama: Yalın üretimde israf, süreçlerin maliyetini ve verimsizliği artıran unsurlardır.
Temel 17 israf türü analiz edilerek iyileştirmeler yapılır.
Yapılması
Gerekenler:
Taşıma, stok, hareket, bekleme, fazla üretim, fazla işleme, hatalar ve kullanılmayan
yetenek
israflarını belirlemek.
Sürekli
iyileştirme (Kaizen) uygulamaları başlatmak.
Çekme sistemi ve
standart iş uygulamalarını hayata geçirmek.
7. Gelecek Durum
Haritalama (Future State Mapping)
Açıklama: Mevcut duruma göre iyileştirme yapılması gereken alanları belirledikten sonra,
hedeflenen yalın üretim sistemini oluşturmak için gelecek durum haritası oluşturulur.
Bu harita, israfların minimize edildiği, akışın sağlandığı ve müşteri taleplerine uygun
üretim sisteminin nasıl olması gerektiğini gösterir.
Yapılması
Gerekenler:
Müşteri talebine
göre ideal süreç akışlarını belirlemek.
Değer katmayan
adımları kaldırarak sadece müşteri odaklı süreçleri öne çıkarmak.
Çekme (pull)
sistemini tasarlamak (örn. Kanban, FIFO sistemleri).
Kritik
darboğazların ve potansiyel iyileştirme alanlarının belirlenmesi.
Gelecek duruma
geçiş için bir aksiyon planı oluşturmak.
Hedef KPI'ları
(Anahtar Performans Göstergeleri) belirleyerek takibini yapmak.
8. Eğitim ve
Farkındalık Programlarının Başlatılması
Açıklama: Çalışanların yalın üretim felsefesini benimsemesi ve etkin şekilde
uygulanabilmesi için eğitim programları düzenlenmelidir.
Yapılması
Gerekenler:
Kaizen, 9S, SMED,
Kanban ,TPM gibi temel yalın araçlar hakkında eğitimler vermek.
Tüm çalışanların
sürece dahil edilmesini sağlamak.
Kültürel dönüşüm
için liderlerin rol model olması.
9. İlk Yalın
Uygulamaların Hayata Geçirilmesi
Açıklama: Küçük adımlarla yalın uygulamalar sahada test edilir ve süreçler iyileştirilir.
Başlangıç olarak 9S, standart iş ve görsel yönetim gibi temel uygulamalara
odaklanılmalıdır.
Yapılması
Gerekenler:
9S uygulamasını (Seiri, Seiton, Seiso, Seiketsu, Shitsuke,Safety,Sustain,Save,Spirit)
hayata
geçirmek.(Aşağıda detayları mevcuttur.)
Standart iş
talimatlarını oluşturmak.
Performans
göstergelerini (KPI'lar) izlemek.
10.Standart İş
Adımlarının Oluşturulması
Yapılması
Gerekenler:
Her bir iş
istasyonu ve süreç için en iyi uygulamaları belirlemek.
Standart iş
talimatlarını (SOP - Standard Operating Procedure) oluşturmak.
İş akışlarının
belirlenen takt süresi ile uyumlu olmasını sağlamak.
Görsel yönetim
araçları kullanarak iş adımlarını net bir şekilde çalışanlara aktarmak.
11. Doğrulama
(Validation) ve Geliştirme Fazı
Açıklama: Yalın uygulamaların etkisini görmek ve sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla
doğrulama fazı gerçekleştirilmelidir. Bu aşamada süreçlerin etkinliği değerlendirilir
ve
iyileştirme fırsatları belirlenir.
Yapılması
Gerekenler:
Performans Ölçümleri: Standart iş uygulamalarının takt süresine ve müşteri taleplerine
uygunluğunu değerlendirmek.
Yerinde Gözlemler (Gemba Walk): Yöneticilerin ve mühendislerin sahada gözlem yaparak
iş
akışlarını kontrol etmeleri.
Denetim Kontrolleri: 9S, iş standardizasyonu ve israfların azaltılması gibi temel yalın
prensiplerin sahada ne kadar doğru uygulandığını ölçmek.
Çalışan Katılımı: Çalışanların süreçlerle ilgili geri bildirimlerini almak ve eksiklikleri
tespit
etmek.
Değer Akış Haritasının Güncellenmesi: Mevcut ve hedef durumun kıyaslanması ve
sürekli
iyileştirme alanlarının belirlenmesi.
12. Sonuçların
Ölçülmesi ve Sürekli İyileştirme (Kaizen)
Açıklama: Uygulanan yalın sistemlerin performansı düzenli olarak ölçülmeli ve
iyileştirme
fırsatları sürekli değerlendirilmelidir.
Yapılması
Gerekenler:
Performans
göstergelerini düzenli takip etmek (OEE, verimlilik, kalite vb.)
Çalışanlardan
geri bildirim almak.
PUKÖ (Planla,
Uygula, Kontrol Et, Önlem Al) döngüsüyle sürekli gelişim sağlamak.
13. Sürekli İyileştirme
(Kaizen) ve Yaygınlaştırma
Açıklama: Yalın üretimin başarıya ulaşabilmesi için organizasyon çapında sürekli
iyileştirme kültürü oluşturulmalıdır. Başlangıçta pilot bölgede uygulanan yalın prensipler,
diğer bölümlere yaygınlaştırılmalıdır.
Yapılması
Gerekenler:
Pilot
uygulamalardan elde edilen sonuçları analiz ederek iyileştirme fırsatlarını
belirlemek.
Çalışanlara
sürekli iyileştirme önerileri sunmaları için teşvik mekanizmaları oluşturmak.
Başarılı uygulamaları diğer departmanlara genişletmek (Hoshin Kanri yaklaşımıyla
stratejik yayılım).
Düzenli Kaizen
çalıştayları düzenleyerek süreçlerdeki verimliliği artırmak.
Çalışanların
eğitimlerini güncelleyerek yalın kültürün benimsenmesini sağlamak.
Proje planı Örneği;
İş akışı
örneği;
Mevcut Durum Analizi
VSM
Vsm de kullanılan genel simgeler ve anlamları
İTME YÖNÜ
ÇEKME
STOK (ADT-SFR/GÜN)
SIRALI ÇEKME TOPU
(MARKET KULLANMAKSIZIN İSTENİLEN ÇEŞİT VE MİKTARDA TALİMAT)
GELEN EVRAK KUYRUĞU
ELEKTRONİK GELEN KUTUSU
GECİKME SÜRESİ
MALZEME HAREKET YÖNÜ
SÜPERMARKET
İLK GİREN İLK ÇIKAR
(FİFO)
HİZMET SEVİYESİ SLA
(SERVİCE LEVEL AGREEMENT)
MANUEL BİLGİ AKIŞI
ELEKTRONİK BİLGİ AKIŞI
ÜRETİM KANBANI YÖNÜ
ÇEKME KANBANI YÖNÜ
SİNYAL KANBANI YÖNÜ
KANBAN KUTUSU YIĞIN
(PARTİ)
YIĞIN (PARTİ) HALİNDE
GELEN MALZEME
YÜK
SEVİYELENDİRME(KANBAN HESAP PLANI)
MÜŞTERİ -TEDARİKÇİ
İTERASYON (REWORK-TEKRARLANAN PROSES)
OPERATÖR
KAİZEN ŞİMŞEĞİ
(İYİLEŞTİRME FIRSATI)
SİSTEM
GİT GÖR İNCELE
İS MERKEZİ -İSTASYON
BİLGİ KUTUCUĞU
HESAPLAMA TABLOSU
Gelecek durum
Analizi örnek Paylaşılacak;
Kaizen (Sürekli
İyileştirme)
Kaizen Nedir?
Kaizen, Japonca’da "sürekli iyileştirme" anlamına gelir ve iş süreçlerinde
sürekli olarak küçük iyileştirmeler yapmayı amaçlar. Kaizen’in temelinde,
çalışanların süreçlerin geliştirilmesine aktif olarak katılması ve işletme kültürüne
yayılması yer alır. Kaizen, yalın üretimde süreçlerin sürekli olarak iyileştirilmesiyle
verimliliği artırmayı hedefler.
Kaizen’in Temel
Prensipleri
1. Sorunların Farkında Olma: İlk adım olarak mevcut süreçteki sorunların farkında
olunmalı ve
analiz edilmelidir.
2. Küçük Adımlarla İlerleme: Kaizen, büyük değişiklikler yerine küçük ve sürekli
iyileştirmeler üzerine odaklanır.
3. Tüm Çalışanların Katılımı: Kaizen çalışmalarında, sadece yöneticiler değil,
iş
sürecine dahil olan tüm çalışanlar fikir sunabilir ve çözüm sürecine katılır.
4. Düşük Maliyetli Çözümler: Kaizen, genellikle düşük maliyetli çözümlerle
süreçlerin
iyileştirilmesini amaçlar.
5. Problem Çözme Süreçleri: Kaizen’de “5 Neden-A3 " gibi kök neden analizi
yapılarak
problemlerin temelinde yatan sebepler anlaşılır ve kalıcı çözümler
geliştirilir.
Kaizen’in Uygulama
Aşamaları
1.Problemi Tanımla: Kaizen döngüsünde, ilk adım mevcut problemi
net bir şekilde
tanımlamaktır.
2.Veri Toplama ve Analiz: Problemi anlamak için veri
toplanır ve analiz edilir.
3.Çözüm Önerileri Geliştirme: Sorunu çözmek için düşük maliyetli ve
pratik çözümler üzerinde
çalışılır.
4.Çözümü
Uygulama: Geliştirilen çözüm adım adım uygulanır.
5.Sonuçları Kontrol Etme: Uygulamanın ardından sonuçlar kontrol edilir ve
iyileştirmenin
etkisi ölçülür.
6.Standartlaştırma: Eğer çözüm başarılı olursa, bu yeni yöntem standartlaştırılır ve
diğer
süreçlerde de uygulanabilir hale getirilir.
Kaizen Döngüsü
(PDCA)-(PUKÖ)
Kaizen’in uygulanmasında sıkça kullanılan PDCA döngüsü, Planla (Plan),
Uygula (Do),
Kontrol Et (Check) ve Önlem Al (Act) adımlarından oluşur:
Planla: İyileştirme için
bir plan hazırlanır.
Uygula: Planlanan
değişiklikler sürece dahil edilir.
Kontrol Et: Uygulama sonuçları analiz edilerek hedeflere ulaşılıp
ulaşılmadığı kontrol edilir.
Önlem Al: Sonuçlar başarılıysa bu yöntem standart hale getirilir;
değilse döngü yeniden
başlatılır.
Kaizen ile İş Süreci
İyileştirme
Bir montaj hattında, çalışanların her montaj adımında gerekli malzemelere erişim
için birkaç adım atması gerektiği belirlenmiştir. Bu gereksiz hareketin ortadan
kaldırılması için, montaj hattında malzemelerin çalışanlara daha yakın yerlere
konulması kararlaştırılır. Böylece çalışanlar daha az hareket eder ve iş süreçleri hızlanır.
Bu iyileştirme, Kaizen'in küçük ve düşük maliyetli çözüm mantığına uygundur ve
çalışan verimliliğinde belirgin bir artış sağlar
Kaizen'in Yalın
Üretimdeki Yeri
Kaizen, yalın üretimin temel taşlarından biridir. Kaizen sayesinde, iş süreçleri
4sürekli olarak gözden geçirilir, verimsiz adımlar ve israflar belirlenir. Bu adımlar
ortadan kaldırıldıkça süreçlerdeki israflar azalır ve verimlilik artar. Kaizen kültürünün
yerleşmesi, işletmenin tüm seviyelerinde verimliliği artırır ve
kaliteyi yükseltir.
Bu bölümle Kaizen’in yalın üretimdeki rolünü ve sürekli iyileştirme sürecinin
iş süreçlerine etkisini açıklamış olduk. Şimdi, iş yerinde organizasyonu geliştirmek
için
kullanılan 9S sistemi ile devam edebiliriz.
9S ve İş Yerinde
Organizasyon
9S Nedir?
9S, iş yerinde düzeni sağlamak ve verimliliği artırmak için kullanılan bir yöntemdir.
İlk olarak Japonya’da geliştirilen 5S sisteminin genişletilmiş halidir.
9S, iş yerinde temizlik, düzen, disiplin ve sürekli iyileştirme gibi konulara odaklanır.
Özellikle yalın üretim kültürüne uygun olarak, israfı azaltmak ve düzenli bir
çalışma ortamı sağlamak için kullanılır.
9S Sistemi ve Aşamaları
1. Seiri (Sınıflandırma): Gerekli ve gereksiz eşyaların ayrılması ve
gereksiz olanların ortadan kaldırılmasıdır. Bu sayede çalışma alanı sadeleşir.
(İlk İş Boş yapışkan kağıt ile sahada Gemba yürüşüyü ile gördüğü her malzemenin
üzerine
ne yapılması gerektiğini yazılarak başlanabilir )
2. Seiton (Düzenleme): Gerekli eşyaların en uygun yerlere yerleştirilmesidir.
Her şeyin belirli bir yeri olmalı, böylece hızlı bir şekilde ulaşılabilir.
(Antropometrik değerlere göre Kol ile uzanma veya 1 adım atma mesafesi
baz
alınarak en uygun yere yerleştirmeli ve tanımlamalı)
3. Seiso (Temizlik): Çalışma alanının sürekli temiz tutulmasıdır.
Bu hem iş
güvenliği hem de motivasyon açısından önemlidir.
4. Seiketsu (Standartlaştırma): İlk üç adımda sağlanan düzenin sürekli
hale gelmesi
için standart kurallar ve formlar oluşturulur.
5. Shitsuke (Disiplin): 9S’in iş yerinde düzenli olarak uygulanması için disiplini
sağlama ve alışkanlık haline getirme aşamasıdır.Kontrol aralıkları başlangıçta
daha sıklıkla yapilmalı disiplin olustukca daha aralıklı yapılmalı ama mutlaka
yapilmalıdir.
6. Safety (Güvenlik): Çalışanların güvenliğini sağlamak için gerekli tedbirlerin alınmasıdır.
Güvenli bir iş ortamı, verimliliği doğrudan artırır.
7. Sustain (Sürdürülebilirlik): 9S’in uygulanabilirliğini korumak için sürekli
gözden
geçirme ve iyileştirmeler yapmayı içerir. 1.maddeden 6.maddeye sistemde sürekli
gözlem yapılmalıdir.
8. Save (Tasarruf): Enerji, malzeme ve zaman gibi kaynaklarda tasarruf sağlanarak
israfların azaltılması hedeflenir. Bakim bölümünden ve kaizen ekbinden destek
9. Spirit (Ruh): Çalışanların 9S prensiplerine bağlı kalması için motivasyon oluşturmak
ve bir ekip ruhu yaratmaktır.
9S’in İşletmelere
Sağladığı Faydalar
Daha Düzenli Çalışma Alanı: Her şeyin düzenli olduğu bir ortamda çalışanlar
işlerini
daha verimli şekilde yapar.
Güvenli Çalışma Alanı: Güvenlik standartlarına uyularak iş
kazalarının önüne geçilir.
İsrafın Azaltılması: Gereksiz malzeme ve ekipmanların ortadan kaldırılmasıyla
maliyet düşürülür.
Motivasyon Artışı: Düzenli ve temiz bir ortam çalışanların
motivasyonunu artırır.
Sürekli İyileştirme Kültürü: 9S, iş yerinde sürekli iyileştirme
kültürünün
yerleşmesine yardımcı olur.
Spagetti Diyagramı
(Yürüme Yolları Şeması)
Aşağıdaki örnekteki gibi Her yürüme adımları sayılmalı, sefer adetleri not edilmeli ,
her yürüme için sebebi ve ne için yürüdüğü sorgulanmalı ve şemaya aktarılmalıdır.
Yukarıda belirttiğimiz gibi mantık işin yapıldığı yer ile kullandığı Aletlerin uzanma
mesafesinde olması hedeflenir.
Hesaplama
= Adım Sayısı X 0,60 = MT
9S Uygulama Örneği
Bir üretim
tesisinde, 9S prensiplerine uygun olarak bir çalışma alanı yeniden
düzenlenmiştir. Sınıflandırma aşamasında, gereksiz araçlar ve malzemeler
kaldırılmış, sadece iş için gerekli olan eşyalar yerinde bırakılmıştır.
Düzenleme aşamasında, sık kullanılan araçlar çalışanların kolayca ulaşabileceği
yerlere konumlandırılmıştır. Temizlik aşamasında, her vardiya sonunda temizleme
işlemi yapılarak alan sürekli temiz tutulmuştur. Bu düzenlemeler sonucunda, iş
akışı hızlanmış ve çalışan verimliliğinde %20 artış sağlanmıştır.
9S ve Yalın Üretimdeki
Yeri
5S ile Başlayan ve Kapsamı genişleyen 9S, yalın üretimde iş yeri düzenini
ve verimliliğini sağlamada kritik bir araçtır. Çalışanların işlerini daha hızlı
yapmalarını sağlayarak israfı azaltır. 9S uygulandığında, sürekli iyileştirme
için sağlam bir temel oluşturulur ve iş süreçleri yalın üretim prensipleri ile
uyumlu hale getirilir.
Kanban ve Çekme Sistemi
Kanban Nedir?
Kanban, yalın üretimde iş akışını düzenlemek ve çekme sistemiyle envanter
yönetimini sağlamak için kullanılan bir görsel yönetim aracıdır.
Japonca’da “kart” veya “işaret” anlamına gelen Kanban,
Toyota tarafından geliştirilmiş ve talep üzerine üretim yapılmasını sağlayarak
gereksiz stok birikimini önlemeyi amaçlar. Kanban sisteminde, üretim ve
,tedarik zincirindeki her aşama için görsel işaretler kullanılarak,
ürünlerin doğru zamanda doğru miktarda
üretilmesi sağlanır.
Kanban’ın Temel
Prensipleri
1.Görselleştirme: İşlerin görsel kartlarla takip edilmesini sağlar. Böylece,
her aşamanın durumu
net bir şekilde İzlenebilir.
2.Çekme Sistemi (Pull System): Üretim, müşteri talebine veya bir sonraki
sürecin ihtiyacına
göre başlatılır. Bu sayede gereksiz stok oluşumunun önüne geçilir.
3.Sürekli İyileştirme: Kanban, iş akışını düzenli olarak gözden geçirmeyi teşvik eder,
bu
da süreçlerin sürekli olarak iyileştirilmesine yardımcı olur.
Kanban Kartları ve
Kullanımı
Kanban sistemi, her bir iş veya sipariş için bir kart oluşturur.
Bu kartlar, hangi aşamada olduğuna ve kim tarafından yapılacağına dair bilgileri içerir.
İşlem
tamamlandıkça kart bir sonraki aşamaya taşınır.
Örneğin, bir üretim hattında parçalar üretildikçe, ilgili kartlar bir sonraki işleme
geçmek
üzere hareket eder. Bu, herhangi bir aşamada stok birikmesini engeller.
Kanban Kart Türleri:
Üretim Kanbanı: Üretim birimlerine hangi ürünlerin ne miktarda yapılması
gerektiğini gösterir.(Elektronik
veya manuel bilgi kartları)
Taşıma Kanbanı: Bir birimden diğerine taşınacak parçaların hangi miktarda
olduğunu belirtir. (Elektronik
veya manuel bilgi kartları)
Kart içeriği ;
Ürün Kodu
Adresleme Kodu
Kullanım Miktarı
Kutu içi miktar
Kanban’ın Yararları
Stok Azaltma:
Çekme sistemi sayesinde yalnızca gerekli miktarda üretim yapılır.
İş Akışının
İyileştirilmesi: Her aşama görselleştirildiği için darboğazlar kolayca tespit
edilebilir.
Teslim
Sürelerinde Azalma: Gereksiz işlemler ortadan kalkar ve süreç daha hızlı işler.
Kanban ve Çekme Sistemi
Örneği
Bir elektronik üretim tesisinde, Kanban kartları kullanılarak malzeme akışı optimize edilmiştir.
Montaj hattında, her üretim aşamasında kullanılan parçalar için ayrı Kanban kartları tanımlanmıştır.
Bu kartlar, parçaların ne zaman ve ne kadar üretilmesi gerektiğini belirtir.
Kartlar tükendiğinde bir sinyal gönderilir ve ihtiyaç duyulan parçaların üretimi başlatılır.
Bu sayede,
gereksiz stok birikiminin önüne geçilmiş ve iş akışı düzenlenmiştir.
Kanban ve Yalın
Üretimdeki Yeri
Kanban, yalın üretimdeki çekme sistemini destekleyen en etkili araçlardan biridir.
Üretim yalnızca talep olduğunda başladığı için israf azalır, maliyetler düşer ve süreç akışı hızlanır.
Bu sayede, yalın üretimin hedeflediği müşteri odaklı ve
israfsız bir üretim sistemi sağlanmış olur.
İlk Adım: Görselleştirme örneği Mevcut durum haritalama ile Hattaki malzeme listesinin
Ürün ağacı ile karşılaştırılması ve hattın yalınlaştırılmasıdır. (Ayıkla)
İkinci Adım: Çekme Sistemi; (Düzenle)Hat temizliği sonrası ihtiyaç olan
ürünlerin hangi istasyonda ve noktada Takt adedine göre JİT (Tam zamanlı besleme)
Güvenlik Stoğu (Safety Stock) İçin Tekrar Tedarik Süresi (Replenishment Lead Time) Hesaplama
Güvenlik stoğu oluşturmak için tekrar tedarik süresi (replenishment lead time) doğru hesaplanmalıdır. Bu süre, sipariş verilen bir ürünün siparişten teslimata kadar geçen süresini ifade eder.
Tekrar Tedarik Süresi (Lead Time) Hesaplama Formülü
Tekrar Tedarik Süresi (LT) = Sipariş İşleme Süresi + Üretim Süresi + Taşıma Süresi + Kabul ve Depolama Süresi
Formül Açıklamaları:
Sipariş İşleme Süresi (Order Processing Time, OPT)
Siparişin onaylanması ve tedarikçiye iletilmesi için geçen süre.
ERP veya SAP WMS sistemlerinde otomatik veya manuel olabilir.
Üretim Süresi (Production Lead Time, PLT)
Tedarikçinin siparişi üretmesi için geçen süre.
Stoktan çekiliyorsa bu süre sıfıra yakın olabilir.
Taşıma Süresi (Transit Time, TT)
Ürünlerin tedarikçiden depoya ulaşması için geçen süre.
Hava, kara, deniz yoluyla taşımaya bağlı olarak değişir.
Mal Kabul ve Depolama Süresi (Receiving & Storing Time, RST)
Ürünlerin depoya alınıp stoklara girişinin yapılması için geçen süre.
Örnek Hesaplama:
Senaryo:
Siparişin tedarikçiye iletilmesi: 2 gün
Üretim süresi: 5 gün
Taşıma süresi: 7 gün
Depoya giriş ve stok güncelleme: 2 gün
Tekrar Tedarik Süresi (LT):
LT = 2 + 5 + 7 + 2 = 16 gün
Yani, bu ürünü tekrar sipariş ettiğinizde ortalama 16 gün içinde stoğunuza girecektir.
Güvenlik Stoğu İçin Tekrar Tedarik Süresi Kullanımı
Güvenlik stoğunu belirlemek için talep dalgalanmaları ve tedarik süresi belirsizlikleri dikkate alınmalıdır.
Güvenlik Stoğu (SS) Formülü:
SS = Z \times \sigma_D \times \sqrt{LT}
Z = Servis seviyesi katsayısı (örneğin, %95 servis seviyesi için Z = 1.65)
σD = Günlük talep sapması (talepteki değişkenlik)
LT = Tekrar tedarik süresi (lead time)
Örnek:
Günlük ortalama talep = 100 adet
Talep sapması (σD) = 20 adet
Tekrar tedarik süresi (LT) = 16 gün
Servis seviyesi = %95 (Z = 1.65)
SS = 1.65 \times 20 \times \sqrt{16} SS = 1.65 \times 20 \times 4 SS = 132 adet (Güvenlik stoğu)
Bu hesaplama sonucunda, güvenlik stoğunuz 132 adet olmalıdır. Yani stok seviyeniz 132'nin altına düştüğünde yeni sipariş geçmelisiniz.
Özet: Tekrar Tedarik Süresi ve Güvenlik Stoğu İlişkisi
1Tekrar Tedarik Süresi (LT) = Sipariş işleme + Üretim + Taşıma + Kabul süresi.
2.Uzun LT süresi, daha fazla güvenlik stoğu gerektirir.
3.Talep dalgalanması ve belirsizlik arttıkça güvenlik stoğu artırılmalıdır.
4.Doğru hesaplama, fazla stok maliyetini önler ve stok dışı kalmayı engeller.
için Adresleme ve nokta tespitleri yapılmalıdır. Sepet ve Regal ihtiyacı hesaplanmalı,
beslenecek parçaların sepet içi yerleşimi ve hattaki adresi belirlenmeli,
Kanban olacak malzemeler ayrılarak uygun yerde raflar hazırlanmalı
Müşteri talebine veya bir sonraki sürecin ihtiyacına göre başlatılır yani 2.
İstasyon
1.istasyonun müşterisidir.
Mevcut sistem Analizi(İç Lojistik)
Gelecek Durum Haritası (İç Lojistik)
TPM (Toplam Üretken Bakım)
TPM Nedir?
Toplam Üretken Bakım (Total Productive Maintenance - TPM),
ekipmanların maksimum verimlilikle çalışması için yapılan bir bakım sistemidir.
TPM, makinelerin duruş süresini en aza indirerek üretim kayıplarını azaltmayı amaçlar.
Bu sistemde, bakım sadece bakım personelinin görevi değil,
aynı zamanda tüm çalışanların sorumluluğudur. TPM,
önleyici ve planlı bakımlarla makinelerin arızalanmasını engellerken,
çalışanların da bu sürece katılımını teşvik eder.
TPM’in Temel
İlkeleri
Yukarıda belirttiğimiz İnsan Makine etütlerini kapsar Duran makine süreleri ve işçilikleri -
Çalışan makinada yapılabilir mi? sorusu sorulmalı
(DMMZ - ÇMMZ
Aktarılarak ve DMİ – ÇMİ aktarılarak verim artışı sağlanmalıdır.)
Bakım Planları ve
Tabloları hazırlanır - Kronometraj ile Zaman Etüdü – Frekans Etüdü – Sondaj
Etütleri yapılır.
1.Önleyici Bakım: Makine arızalarını önlemek için planlı
bakım çalışmaları yapılır.
2.Otonom Bakım: Çalışanlar, kullandıkları makinelerin basit bakım ve
temizlik işlemlerini
kendileri yapar.
3.Kayıpları Azaltma: 10 büyük kayıp olarak bilinen Aşağıdaki başlıklardaki
kayıpları
minimize etme hedeflenir.
4.Eğitim: Çalışanlara bakım ve makine kullanımı konusunda eğitimler
verilerek bilgi
seviyeleri artırılır.
5.Güvenlik ve Çevre: TPM’de güvenli ve çevre dostu bir
iş yeri oluşturmak da esastır.
6.Dijitalleşme Ve Veri Yönetimi: Üretimde kullanılan ekipman ve
süreçlerden toplanan verilerin daha iyi analiz edilmesini sağlayarak
TPM uygulamalarını güçlendirir. Geriye
dönük kayıtlar incelenerek kararlar verilebilir.
Öngörücü bakım (Makine Sensörlerin den elde edilen verilere dayalı
olarak ekipman arızaları
daha gerçekleşmeden tahmin edilebilir.
Gerçek zamanlı izleme (Ekipman performansını izlemek için Dijital
panolar veya mobil
uygulamalar kullanmak.)
Veri tabanlı karar verme ( Geçmiş verileri analiz ederek bakım süreçlerini
optimize etmek ve
gereksiz duruşları en aza indirmek)
Makine Kayıpları
TPM, üretim sürecindeki kayıpları azaltarak verimliliği artırmaya odaklanır.
Bu amaçla
tanımlanan 10 büyük kayıp şunlardır:
1. Arızalar: Makine arızaları nedeniyle yaşanan duruşlardır. TPM, düzenli
bakım çalışmalarıyla arızaları minimize eder.
2. Ayarlama ve Kurulum Kaybı: Üretim hattındaki ayar değişiklikleri
sırasında oluşan kayıplardır. SMED gibi hızlı kalıp değişim
teknikleri ile bu kayıplar
azaltılır.
3. Düşük Hız: Makinenin yavaş çalışmasından kaynaklanan verim kaybıdır.
TPM ile
makineler sürekli en yüksek performans seviyesinde tutulur.
4. Kısa Duruşlar: Sık yaşanan kısa duruşlar, verimliliği düşüren önemli bir etkendir.
Çalışanların makineleri daha verimli kullanmasıyla bu kayıplar önlenir.
5. Hatalı Üretim ve Yeniden İşleme: Üretim sırasında oluşan hatalar veya tekrar
işlenmesi gereken ürünlerdir. TPM ile makinelerin ayarlarının doğru yapılması
sağlanarak
bu kayıplar azaltılır.
6. Başlangıç Kaybı: Yeni üretime başlama aşamasında yaşanan kayıplardır.
TPM ile
makinelerin başlangıç sürecinde de yüksek verimle çalışması hedeflenir.
7.Kapasite kaybı: Makine kullanım süresinden kaynaklı kapasite kullanımı kaybı,
Kaynakların tam potansiyelde değerlendirilememesidir.
8.Veri Uyumsuzluğu Kaybı: Üretim süreçlerinde kullanılan veri ve bilgi
sistemlerinin güncel, Doğru ve uyumlu olmamasından kaynaklanan kayıplardır.
Yanlış veya eksik veri, iş süreçlerinde hatalara, duraklamalara ve tekrar işlenme
gereksinimlerine yol açabilir.
9.Kalite Değişkenliği kaybı: Üretim Süreçlerinde meydana gelen kalite değişiklikleri
nedeniyle yaşanan kayıplardır. Ürünlerin Belirlenen kalite standartlarında olmaması
ve Hurda oranlarının artmasına yol açar.
10.Enerji ve Kaynak İsrafı Kaybı: Üretim süreçlerinde kullanılan enerji,
Su, Hammadde gibi kaynakların verimli kullanılmaması nedeniyle ortaya çıkan kayıplardır.
Bu
Kayıplar üretim maliyetlerini artırır ve sürdürülebilir üretim hedeflerinden
sapmaya yol açar.
TPM Uygulama Aşamaları
1. Hazırlık:
Ekipmanların mevcut durumu analiz edilerek bakım ihtiyaçları
belirlenir.
2.Kayıpların Tanımlanması:
10 büyük kayıp üzerinde çalışarak her kayıp için çözümler
geliştirilir.
3.Otonom Bakım Eğitimi:
Çalışanlar, kendi makinelerinin temel bakım ve temizlik işlerini
yapmaları için eğitilir.
4.Bakım Planları Oluşturma:
Düzenli bakım çalışmaları için detaylı planlar yapılır ve
uygulamaya geçilir.
5.Sürekli İyileştirme:
TPM süreci düzenli olarak gözden geçirilir ve gerektiğinde
iyileştirmeler yapılır.
TPM’in Yararları
Verimliliği
Artırır: Arıza süreleri azaldığı için makineler daha uzun süre kesintisiz
çalışır.
Bakım
Maliyetlerini Düşürür: Planlı bakım, acil arıza bakımına göre daha düşük
maliyetlidir.
Çalışan
Katılımını Artırır: Çalışanlar makineleri sahiplenir ve daha dikkatli
kullanırlar.
Kayıpları
Azaltır: 10 büyük kayıp minimize edildiği için üretim daha verimli hale
gelir.
TPM Örneği: Üretim
Hattında Otonom Bakım
Bir otomotiv fabrikasında, çalışanlara otonom bakım eğitimi verilmiş ve
kullandıkları makinelerin günlük temizlik ve kontrol işlemlerini kendilerinin
yapması sağlanmıştır. Bu sayede, küçük arızalar tespit edilerek
büyük arızalar
önlenmiştir.
Makinelerin sürekli bakımda tutulması, üretim hattındaki kesintileri azaltarak
verimliliği
artırmıştır.
TPM ve Yalın
Üretimdeki Yeri
TPM, yalın üretimin en önemli bileşenlerinden biridir. Verimli makineler,
üretim sürecindeki israfları azaltır ve kaliteyi artırır.
TPM ile ekipmanlar sorunsuz çalıştığı için müşteri taleplerine
hızlı ve kaliteli şekilde yanıt verilebilir. Bu sayede yalın üretim
hedeflerine ulaşmak kolaylaşır.
SMED (Tip
Değişimi-Hedef Tekli Dakikalarda Kalıp-Ürün Değişimi)
SMED Nedir?
SMED, "Single Minute Exchange of Dies" ifadesinin kısaltmasıdır ve kalıp
ve Tip değişim sürelerinin tek haneli dakikalara (10 dakikadan kısa süreye)
indirilmesini hedefleyen bir yöntemdir.
Bu teknik, üretim
hattındaki geçiş sürelerini en aza indirerek esneklik sağlar.
SMED Yönteminin
Aşamaları
1.Tip ve Ürün
değişimlerinde yapılan işlerin süreleri alınmalı
2.Tip Değişim İşlemleri Hazırlık Sürecinde Yapma:
SMED’in temel prensiplerinden biri,
Tip değişim işlemleri makine durdurmadan önce tamamlamaktır.
Bu sayede kalıp değişim
süresi minimize edilir.
3.DM İşlemleri ÇM Dönüştürme:
Duruş süresini daha da azaltmak için bazı iç işlemler dış
işlemler haline dönüştürülmelidir.
Örneğin, Yeni kalıbın hazırlanması makine çalışırken yapılabilir,
bu da duruş
süresini azaltarak Üretkenliği artıracaktır.
4.Süreçte İyileştirme:
Her adımda sürekli olarak iyileştirme çalışmaları yapılarak değişim
süresi daha da kısaltılır. Gereksiz adımlar ve gereksiz hareketler
ortadan kaldırılır.
5.Görselleştirme ve İşaretleme :
Görsel işaretleme ve uyarılar 9S ve Andon gibi uygulamalar
ile Makineye müdahale süreleri Düşecektir.
Görsel ipuçları için ile çalışanların işlemleri daha kolay ve Doğru bir
şekilde gerçekleşmesini
sağlar.
SMED’in Faydaları
Esnek Üretim: Kalıp değişim süreleri kısaldıkça farklı ürünleri hızlı
bir şekilde üretme
esnekliği sağlanır.
Duruş Süresinin Azaltılması: Duruş süreleri minimize edilerek
makine verimliliği artar.
Envanter Azaltma: Hızlı geçişler sayesinde küçük partiler halinde üretim
yapmak mümkün hale
gelir, bu da envanter maliyetlerini azaltır.
Kapasite Artışı: Duruş süreleri kısaldığı için makine çalışma süresi artar,
bu da üretim
kapasitesini artırır.
SMED
Örneği: Kalıp Değişim Süresinin Kısaltılması
Bir metal pres fabrikasında, kalıp değişim süresi yaklaşık 30 dakika sürüyordu.
SMED uygulamaları kapsamında, dış işlemler makine çalışırken yapılabilecek
şekilde yeniden düzenlendi. Kalıp ayarları önceden hazırlanmaya başlandı ve
bazı iç işlemler dış işlemler haline getirildi. Sonuç olarak, kalıp değişim süresi
30 dakikadan 8 dakikaya indirildi.
Bu değişiklik, üretim hattında %20 kapasite
artışı sağladı.
SMED ve Yalın
Üretimdeki Yeri
SMED, yalın üretimde
önemli bir yere sahiptir çünkü hızlı geçiş süreleri, israfı azaltır ve müşteri
taleplerine hızlı bir şekilde yanıt verme imkanı sunar. Küçük parti
üretimlerine imkan tanıyan SMED, aynı zamanda stok maliyetlerini düşürür ve
verimliliği artırır. Yalın üretim sisteminde esneklik kazandırarak değer
akışının hızlanmasını sağlar.
Takt Hesaplama
Takt Nedir?
Takt, bir üretim
sisteminin belirli bir zaman diliminde (genellikle bir gün veya bir saat)
karşılaması gereken müşteri talebini ifade eden bir ölçüdür. Takt süresi,
üretim sürecinin hızını belirler ve üretim hattındaki iş istasyonlarının
uyumunu sağlamak için kritik bir göstergedir. Yalın üretimde, takt hesaplaması
üretim süreçlerinin etkinliğini artırmada önemli bir rol oynar.
Mevcut Çalışma
Süresi: Günlük veya haftalık toplam çalışma süresi (örneğin, bir iş günü 8 saat
ise, toplam çalışma süresi 8 saat x 60 dakika).
Müşteri Talebi:
Belirli bir zaman diliminde üretilmesi gereken toplam ürün sayısı.
Takt Hesaplama
Örneği
Bir fabrikada
günlük çalışma süresi 480 dakikadır (8 saat). Eğer fabrikada günlük 240 birim
ürün üretilmesi gerekiyorsa, takt süresi şöyle hesaplanır:
Takt Time
= 480 dk / 240 Adet = 2 dk/Adet
Bu durumda, her
bir ürünün üretim süresi 2 dakika olmalıdır. Bu, üretim hattındaki iş
istasyonlarının bu süreye göre ayarlanmasını gerektirir.
Takt’ın Önemi
Verimlilik
Artışı: Takt, üretim sürecinin düzenli ve uyumlu bir şekilde ilerlemesini
sağlar.
İş Yükü
Dengeleme: Üretim hattındaki iş istasyonlarının görevleri, takt süresine göre
eşit bir şekilde dağıtılabilir.
Talebe Uyum:
Müşteri taleplerine göre üretim yaparak, stok seviyeleri kontrol altında
tutulur ve israf minimize edilir.
Hızlı Yanıt
Verme: Değişen müşteri taleplerine hızlı bir şekilde yanıt verme imkanı sunar.
Takt ve Yalın
Üretimdeki Yeri
Takt, yalın üretim sisteminin temel yapı taşlarından biridir. Yalın üretimde,
müşteri taleplerine uygun bir üretim akışı sağlamak için takt süresi sürekli
izlenir. Bu, üretim süreçlerinde verimlilik, esneklik ve müşteri memnuniyeti
sağlar. Ayrıca, üretim hatlarının verimli çalışmasını ve iş istasyonları
arasında dengeli bir iş yükü dağılımı oluşturulmasını kolaylaştırır.
Takt süresi,
müşteri talebine göre her bir ürünü üretmek için gereken süreyi temsil eder ve
hat dengelemede önemli bir göstergedir. Takt süresinin altında kalan iş
istasyonları darboğazlara yol açarken, takt süresini aşan istasyonlar da
bekleme süresi yaratarak israflara neden olur. Hat dengeleme, tüm iş
istasyonlarının takt süresine uyum sağlayarak çalışmasını hedefler.
Hat Dengeleme
Yöntemleri
Görev
Dağılımı: İş istasyonlarındaki görevler, iş yükünü eşitlemek için
yeniden düzenlenir. Gelecek Durum Senaryoları ile Görsel iş adımları
oluşturulur.
Yalın
Uygulamalar: SMED ve Kaizen gibi yalın üretim yöntemleri, iş süreçlerinde
iyileştirmeler yaparak hat dengesini sağlamaya yardımcı olur.
Çoklu İş
İstasyonu Kullanımı: İş yükünün yüksek olduğu yerlerde birden fazla iş
istasyonu kullanarak darboğazlar giderilebilir. ( Darboğazlar Çatala ayrılarak
ikinci istasyon kurulur sonuçta çıktı müşterinin talep ettiği miktar olmalıdır.)
Hat Dengeleme Örneği
Bir elektronik
montaj hattında yapılan analiz sonucunda, bazı iş istasyonlarının takt
süresinin üzerinde çalıştığı, bazılarının ise bekleme süresi yaşadığı tespit
edilmiştir. Hat dengeleme çalışmaları kapsamında, iş yükü yoğun olan
istasyonlara yeni görevler eklenmiş ve iş dağılımı optimize edilmiştir. Bu
düzenlemeler sayesinde hat verimliliği %15 oranında artmıştır.
Hat Dengelemenin
Faydaları
Verimlilik
Artışı: İş yükünün eşit dağıtılması, iş akışını hızlandırır ve verimliliği
artırır.
Darboğazların
Giderilmesi: Hat üzerindeki dengesizliklerin önlenmesiyle darboğazlar
ortadan kalkar.
Üretim Süresinin
Azaltılması: Dengeleme, bekleme sürelerini ortadan kaldırarak üretim süresini
kısaltır.
Esnek
Üretim: İyi dengelenmiş bir hat, değişen müşteri taleplerine daha hızlı
yanıt verir.
Hat Dengeleme ve Yalın
Üretimdeki Yeri
Yalın üretim,
üretim sürecindeki israfları ortadan kaldırmayı hedeflerken hat dengeleme, bu
hedefe ulaşmak için önemli bir araçtır. Düzgün dengelenmiş bir hat, müşteri
taleplerine zamanında yanıt verir ve üretim süreçlerinin daha hızlı akmasını
sağlar. Hat dengeleme, yalın üretimde israfların azaltılmasında ve değer
akışının hızlanmasında kritik bir rol oynar.
Takt Süresi ve Hat
Dengeleme İlişkisi
Takt süresi,
müşteri talebine göre her bir ürünü üretmek için gereken süreyi temsil eder ve
hat dengelemede önemli bir göstergedir. Takt süresinin altında kalan iş
istasyonları darboğazlara yol açarken, takt süresini aşan istasyonlar da
bekleme süresi yaratarak israflara neden olur. Hat dengeleme, tüm iş
istasyonlarının takt süresine uyum sağlayarak çalışmasını hedefler.
NORM KADRO ANALİZİ
Planlı izin payı % = Personel Çalışma yaşı skalası üzerinden
örneğin = 5 yıla kadar 2 hafta izin hakkı / toplam hafta 52 = 2/52 = %3,8
Plansız İzin Payı% = Rapor ,İzin, Mazeret izni,Ölüm İzni VS.
Geriye dönük kayıtların incelenmesi veya kabul edilecek bir oran
yüzdesi eklenmelidir.
İstasyon ihtiyacı Hesaplama
Hat Dengeleme (iş yükü
dengeleme)
Hat Dengeleme
Nedir?
Hat dengeleme,
üretim hattındaki iş yükünü dengeli bir şekilde dağıtarak her iş istasyonunun
en verimli şekilde çalışmasını sağlama sürecidir. Üretim hattındaki iş yükünün
eşitlenmesi, darboğazları azaltır ve üretim akışını optimize eder. Hat
dengeleme, yalın üretimde israfları azaltmak ve üretim sürecini daha etkin hale
getirmek için önemli bir yöntemdir.
Hat Dengeleme Aşamaları
Günlük Müşteri
Talebi (Müşteri Taktına göre ) Zaman etüdü çalışması sonrası her hat için
alınan süreler Mevcut Durumdaki Yamazumi (Adam Zaman diyagramı veya Çoklu
Faaliyet Şemasına) Aktarılır, Müşteri Takt çizgisi üzerinde kalan kısım çizgi
altına almak için aksiyonlar alınmalıdır.
1.Görev
Analizi: Üretim hattındaki tüm görevler tanımlanır ve her görevin
tamamlanma süresi belirlenir. Bu analiz, hangi iş istasyonlarında dengesizlik
olduğunu belirlemek için kullanılır.
2.Görevlerin
İstasyonlara Dağıtılması: Her iş istasyonuna, iş yükünü eşitleyecek
şekilde görevler atanır. Bu dağıtım, her istasyonun takt süresine uygun olarak
yapılmalıdır.
3.Darboğazların
Tespiti: Dengesizliklerin oluştuğu ve üretim akışını yavaşlatan
istasyonlar belirlenir. Darboğazlar üretim hattının kapasitesini sınırlandırır
ve üretim süresini uzatır.
4. Görev Dağılımı
ve İyileştirme: Zaman etüdünde tespit edilen Faaliyetler analiz edilerek
Muda ,Muri ,Mura maddeleri için Çalıştay lar oluşturularak Önlemler alınır ,
Görev dağılımında yapılan iyileştirmelerle birlikte darboğazlar giderilir ve
her iş istasyonunun verimliliği artırılır.
Kronometraj ile
;
Mevcut Durum Yamazumi
(Yığılma Grafiği)
Gelecek Durum Yamazumi (Yığılma Grafiği
Poka Yoke (Hata Önleme)
Poka Yoke Nedir?
Poka Yoke, “hata
önleme” anlamına gelen ve üretim sürecindeki hataları önlemek veya tespit etmek
için kullanılan bir yöntemdir. Japonca "poka" (hata) ve
"yokeru" (önlemek) kelimelerinin birleşiminden oluşur. çalışan
hatalarını minimize etmeyi ve kaliteyi artırmayı amaçlar. Poka Yoke, yalın
üretim içerisinde hata kaynaklarını en aza indirmek için kullanılan önemli bir
araçtır.
Poka Yoke’nin Temel
İlkeleri
1.Hataları
Önleme: Hataların oluşmadan engellenmesi sağlanır. Örneğin, parçaların
yanlış takılmasını engelleyen bağlantı tasarımları kullanılır.
2.Hataları Tespit
Etme: Eğer bir hata kaçınılmazsa, hatalar erken aşamada tespit edilerek müdahale
edilir.
3.Basit ve Etkili
Çözümler: Poka Yoke uygulamaları genellikle basit, düşük maliyetli
çözümler içerir ve çalışanlara ek yük getirmez.
Poka Yoke Uygulama
Yöntemleri
1.Fiziksel
Kısıtlamalar: Ürünün yanlış monte edilmesini engellemek için yalnızca
doğru şekilde yerleşecek şekilde tasarlanan bağlantı noktaları veya kılavuzlar
kullanılır. (Örn.3 Fazlı Topraklı Prizler)
2.Otomatik
Kontrol Sistemleri: Makine ve sensörlerin kullanımıyla hatalı parçalar
veya işlemler otomatik olarak tespit edilir. (Örn. Araçlarda kullanılan
Emniyet Kemerleri takılmadığında sesli uyarı)
3. Görsel
Yardımlar: Hataların kolayca fark edilmesini sağlayan görsel işaretler,
renk kodları veya etiketler kullanılır.(Örn. Elektrik Devrelerinde yada
Apartman Kapı Zili sisteminde tesisatta kullanılan Elektrik kablolarının renkli
olması)
4.
Proses Tetikleyici: Hatalı bir işlem başladığında uyarı veren veya
işlemi durduran tetikleyici mekanizmalar kurulur. (Örn. Damperli Kamyonlarda
kullanılan Smartboard tim sistemi 20 km hıza ulaştığında Damper kendi kendine
inmesi)
Poka Yoke Örneği:
Yanlış Montajı Engelleme
Bir elektronik
üretim hattında, parçaların yanlış yerleştirilmesini engellemek için bağlantı
noktalarına yalnızca doğru bileşenlerin uyacağı şekilde kılavuzlar eklenmiştir.
Bu yöntem sayesinde, çalışanların bileşenleri yanlış takma ihtimali ortadan
kaldırılmıştır. Basit ama etkili bir çözümle üretim sürecinde hataların önüne
geçilmiş ve kalite artırılmıştır.
Poka Yoke’nin Faydaları
Hata
Azaltma: Hatalar tespit edilmeden önce önlenir, bu da kaliteyi artırır.
Verimlilik
Artışı: Hataların erken aşamada tespiti, zaman ve maliyet tasarrufu
sağlar.
Kalite
İyileştirme: Hatalar minimize edilerek müşteri memnuniyeti artırılır.
Maliyet
Azaltma: Hataları düzeltmek için ayrılan zaman ve maliyet azalır.
Poka Yoke ve Yalın
Üretimdeki Yeri
Yalın üretim,
hatasız bir süreç ile müşteri memnuniyetini artırmayı amaçlar. Poka Yoke, yalın
üretim içerisinde kalitenin artırılmasında kritik bir role sahiptir ve
israfları azaltmada önemli bir araç olarak kullanılır. Bu yöntem, yalın
üretimin israfsız, sürekli iyileştirmeye dayalı ve müşteri odaklı yapısını
destekler.
Bu felsefede
kullanılan birçok araç ve teknikten biri olan Andon Sistemi, özellikle hata
önleme, görsel yönetim ve anında müdahale konularında kritik bir rol oynar.
Andon sistemi, üretim hattında meydana gelen sorunları anında görünür hale
getirerek, üretim sürecindeki aksaklıkların hızlıca çözülmesini sağlar.
Andon Sistemi:
Yalın Üretimde
Görsel Yönetim ve Hata Önleme Aracı
Andon Sistemi
Nedir?
Andon, Japonca
bir terim olup "ışıklı sinyal" veya "lamba" anlamına gelir.
Yalın üretimde Andon, genellikle bir
üretim hattında çalışanların veya makinelerin karşılaştığı sorunları
anında bildirmek için kullanılan görsel ve sesli bir uyarı
sistemi olarak tanımlanır.
Andon Sinyal sistemi,
genellikle aşağıdaki farklı renkteki ışıklı göstergelerle çalışır
Yeşil: Üretim
normal seyrinde devam ediyor. Sorun yok
Sarı: Dikkat
gerektiren bir durum var. Kontrol et
Kırmızı: Mekanik
Arıza - Makinede bir sorun oluştu ve müdahale gerekiyor.
Mavi
: Elektrik Arızası - Makinede bir sorun oluştu ve
müdahale gerekiyor.
Bu sistem, üretim hattındaki çalışanların veya makinelerin durdurma
yetkisi kullanarak anında uyarı yapmalarını ve sorunların çözümü için gerekli
adımların hızla atılmasını sağlar.
Andon Sisteminin
Çalışma Prensibi
Andon sistemi,
genellikle üretim hattına entegre edilmiş düğmeler, çekme halatları veya
otomatik sensörler aracılığıyla çalışır. Çalışma prensibi şu adımlardan oluşur:
1. Sorunun
tespit edilmesi: Bir çalışan veya makine, üretim sürecinde bir sorun fark eder.
2. Uyarı
verilmesi: Çalışan bir Andon düğmesine basar veya otomatik sensör devreye
girer.
3.
Sinyalin iletilmesi: Görsel ve/veya sesli bir uyarı ile ilgili ekiplere sinyal
gönderilir.
4. Müdahale
ekibinin devreye girmesi: Sorunu çözmek için ilgili ekip veya yönetici müdahale
eder.
5.
Üretimin devam etmesi: Sorun çözüldükten sonra üretim hattı tekrar çalışmaya
başlar.
Açıklama ; Birden fazla makinaya bakan bir dokuma işçisi
Tezgahtaki duruşun Hangi bölgede ve Işık rengine Göre Duruşun Mekanik Arızamı ?
Elektrik Arızası mı ? İplik Kopuşu Kaynaklı mı ? olduğunu uzaktan bilir
Bu sayede Duran Tezgaha
Müdahelede Girişim Kayıpları minimize edilmiş olur.
Andon Sistemi Türleri
Andon sistemleri, işletmenin ihtiyaçlarına ve teknolojik altyapısına göre
farklı türlerde uygulanabilir:
a.
Manuel Andon
Bu sistemde, çalışanlar düğme veya çekme halatı kullanarak sorunları bildirir.
Daha basit ve
düşük maliyetli bir sistemdir.
b.
Otomatik Andon
Bu sistemde, üretim makineleri veya sensörler, hataları otomatik olarak algılar
ve uyarı verir. Endüstri 4.0 ile birlikte otomatik Andon sistemleri daha
yaygın hale
gelmiştir.
c.
Dijital Andon
Görsel göstergelerin yanı sıra, bilgisayar ekranları, tabletler veya mobil cihazlar
üzerinden uyarılar gönderilir. Bu sistem, özellikle büyük ölçekli fabrikalarda
tercih edilir.
Andon Sistemi
Nerelerde Kullanılır?
Andon sistemi, genellikle otomotiv, elektronik, beyaz eşya ve gıda gibi seri
üretim yapılan sektörlerde yaygın olarak kullanılır. Bununla birlikte,
hizmet sektöründe de
müşteri memnuniyetini artırmak için kullanılabilir.
Örneğin:
Otomotiv sektörü:
Üretim hattında montaj hatalarının anında tespit edilmesi.
Elektronik
sektörü: Hassas bileşenlerin üretimindeki kalite sorunlarının hızlıca
giderilmesi.
Hizmet sektörü:
Müşteri hizmetlerinde gecikmeler veya aksaklıkların bildirimi.
Andon Sisteminin
Faydaları
Andon sistemi,
işletmelere birçok avantaj sağlar:
Hata Önleme
Andon sistemi, sorunları erken tespit ederek hataların büyümesini önler.
Bu sayede kalite
problemleri ve maliyetli hatalar en aza indirilir.
Anında Müdahale
Sorun tespit edildiğinde, ilgili ekip hemen müdahale edebilir.
Bu da üretim duruş sürelerini
azaltır ve verimliliği artırır.
Görsel Yönetim
Andon sistemi, görsel uyarılar sayesinde tüm çalışanların üretim
hattının durumunu kolayca takip etmesini sağlar. Bu da şeffaflık ve
işbirliği ortamı yaratır.
Çalışan
Katılımını Artırma
Andon sistemi, çalışanlara durdurma yetkisi vererek, onların üretim
sürecine aktif katılımını sağlar. Bu da motivasyonu ve sorumluluk bilincini
artırır.
Andon
Sistemi ve Endüstri 4.0
Günümüzde Andon sistemleri, IoT (Nesnelerin İnterneti) ve yapay
zeka gibi teknolojilerle entegre edilerek dijital dönüşümün bir parçası haline gelmiştir.
Akıllı Andon sistemleri, verileri analiz ederek sorunları proaktif bir şekilde tespit
edebilir ve ilgili ekiplere önleyici uyarılar gönderebilir.
Bu yeni nesil sistemler, işletmelere daha hızlı karar alma, daha düşük duruş süreleri
ve daha
yüksek kalite kontrol avantajları sunar.
Sonuç
Andon sistemi, yalın üretimin temel araçlarından biri olarak görsel yönetim,
hata önleme ve anında müdahale konularında işletmelere önemli katkılar sağlar.
Özellikle
serbest durdurma yetkisi ile çalışanların sürece dahil edilmesi, iş kalitesini
ve verimliliği artırır.
Günümüzde dijitalleşme ile birlikte Andon sistemleri daha da gelişmiş ve
akıllı üretim süreçlerinin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.
İşletmelerin rekabet avantajı sağlaması ve sürdürülebilir başarı elde etmesi için
Andon sistemi gibi
yalın üretim araçlarını etkin bir şekilde kullanması büyük önem taşır.
Tam Zamanlı Üretim
(Just-In-Time - JIT)
JIT Nedir?
Tam Zamanlı Üretim (Just-In-Time - JIT), ürünlerin yalnızca ihtiyaç duyulduğunda,
ihtiyaç
duyulan miktarda ve ihtiyaç duyulan zamanda üretilmesi prensibine
dayanır.
JIT, israfı azaltmayı ve üretim sürecini daha esnek hale getirmeyi amaçlayan
bir üretim felsefesidir. Bu yaklaşım, Japon otomotiv endüstrisinde özellikle
Toyota
tarafından geliştirilmiş ve yaygın olarak uygulanmıştır.
JIT'in Temel
İlkeleri
1. Talep Tabanlı Üretim:
Üretim, müşteri talebine dayanır; bu sayede
fazla üretim ve
stok maliyetleri minimize edilir.
2. Envanter Azaltma:
Üretim sürecinde minimum stok bulundurulması hedeflenir.
Bu,
stok maliyetlerini ve israfı azaltır.
3. Esneklik:
JIT, değişen müşteri taleplerine hızlı bir şekilde yanıt verebilecek
esnek bir üretim sistemi oluşturmayı sağlar.
4. Kalite Yönetimi:
Ürün kalitesi sürekli izlenir ve yüksek standartlara ulaşılması sağlanır.
Hatalı ürünlerin üretimi engellenir.
JIT Uygulama Aşamaları
1. Talep Analizi:
Müşteri talepleri düzenli olarak analiz edilir ve bu
taleplere
uygun üretim planları yapılır.
2. İş Süreçlerinin Optimize Edilmesi:
Üretim sürecindeki her adım gözden geçirilir
ve israflar minimize edilir.
3. Tedarik Zinciri Yönetimi:
Tedarikçilerle etkili bir işbirliği sağlanarak
malzeme akışı optimize edilir.
4. Sürekli İyileştirme:
Üretim süreçleri sürekli olarak gözden geçirilir ve iyileştirmeler
yapılır.
JIT’in Faydaları
Maliyet Tasarrufu:
Stok maliyetleri düşer, çünkü gereksiz stok tutulmaz.
Verimlilik Artışı:
Talebe dayalı üretim, daha verimli bir üretim süreci sağlar.
Esnek Üretim:
Değişen pazar koşullarına ve müşteri taleplerine hızlı bir şekilde
yanıt verme imkanı sunar.
Kalite İyileşmesi:
Üretim sürecinin sıkı takibi, hata oranını düşürür ve ürün
kalitesini artırır.
JIT Örneği:
Otomotiv Sektörü
Toyota, JIT yöntemini uygulayarak, otomobil üretiminde müşteri taleplerine
anlık olarak yanıt verebilir. Üretim hatları, malzeme ve parçaların tam
zamanında ulaşmasını sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Örneğin, bir araç
üretim hattında her parça, üretim aşamasına geldiğinde tam olarak gerekli olan
miktarda ve doğru zaman diliminde sağlanmaktadır. Bu sistem sayesinde, Toyota,
hem envanter maliyetlerini düşürmüş hem de üretim verimliliğini artırmıştır.
JIT ve
Yalın Üretimdeki Yeri
JIT, yalın üretim felsefesinin temel bileşenlerinden biridir. Müşteri
odaklılık ve israfın minimize edilmesi, JIT ve yalın üretim arasında sıkı bir
bağ kurar. Yalın üretim sisteminde, JIT sayesinde hızlı ve verimli bir üretim
akışı sağlanır. Bu sistem, üretim süreçlerinde sürekliliği artırır ve müşteri
memnuniyetini yükseltir.
Karakuri
Karakuri Nedir?
Karakuri, Japonca kökenli bir terim olup,
“makine” veya “otomasyon” anlamına gelir. Ancak yalın üretimde karakuri,
genellikle düşük maliyetli, mekanik çözümlerle süreçleri iyileştirmek ve
işgücü verimliliğini artırmak amacıyla kullanılan el yapımı veya
basit mekanik sistemleri ifade eder. Karakuri,
iş süreçlerini otomatikleştirmek için elektrik kullanmaktan ziyade,
basit mekanik ilkeleri
kullanarak sorunları çözmeyi amaçlar.
Karakuri'nin
Temel Prensipleri
1. Düşük Maliyetli Çözümler:
Karakuri uygulamaları genellikle
basit malzemelerle yapılır ve yüksek maliyetli otomasyon sistemlerine
alternatif olarak kullanılır.
2. Yalın Üretim ile Uyum:
Karakuri, yalın üretim prensipleri ile uyumlu bir şekilde tasarlanır
ve israfları minimize etmeye yönelik çözümler sunar.
3. Hata Önleme:
Karakuri sistemleri, hataların önlenmesi ve iş süreçlerinin iyileştirilmesi amacıyla tasarlanır.
Örneğin, bir iş istasyonundaki bir mekanizma, yanlış montajın önüne
geçecek şekilde düzenlenebilir.(Örn.Kalıp, Fisktürler)
Karakuri Uygulama
Örnekleri
1. Yardımcı Mekanizmalar:
Bir montaj hattında, çalışanların parçaları yerleştirmesi için otomatik
geri dönen bir kılavuz mekanizması tasarlanabilir.
Bu, parçaların doğru bir şekilde yerleştirilmesine yardımcı olur ve zaman kaybını azaltır.
(Örn. Kaynak ustasının Döner masa sıkıştırma kalıbı ile parçanın her yerini
çevirerek kaynatması)
2. Ağırlık Duyar Mekanizmaları:
Bir iş istasyonunda, doğru ağırlıktaki parçaların kullanılmasını sağlamak için basit
bir mekanik düzenek kullanılabilir. Ağırlık kontrol mekanizması,
yanlış parçaların kullanılmasını önler.(Örn. Hatta uygun yere
Tartı veya kantar yerleştirmek)
3. Görsel Geri Bildirim Sistemleri:
Karakuri, çalışanların iş süreçlerini daha iyi yönetmelerine yardımcı olmak
için görsel göstergeler veya renk kodları kullanabilir. Bu, çalışanların
hangi adımda olduklarını anlamalarını
kolaylaştırır.
(Örn. Abkand ta
yada Silinderde Büküm yapılacak bir parçanın Daha önceki proseste
işaretlenmesi+ İş tezgahlarında Yerçekimi yasasının kullanılması ile basit itme
ve çekme hareketleri)
Karakuri’nin
Faydaları
Maliyet Etkinliği:
Düşük maliyetli çözümler sunarak bütçeyi korur.
Hızlı Uygulama:
Karakuri sistemleri, genellikle hızlı bir şekilde tasarlanıp uygulanabilir,
bu
da üretim sürecinde hızlı iyileştirmeler sağlar.
İş Gücü Verimliliği:
İş süreçlerini basitleştirerek çalışanların iş yükünü azaltır ve
verimliliği artırır.
Hata Azaltma:
İş
süreçlerini düzenleyen mekanik çözümler, hataları önler ve kaliteyi artırır.
Karakuri ve Yalın
Üretimdeki Yeri
Karakuri, yalın üretim sisteminde önemli bir rol oynar.
Yalın üretim, israfları minimize etmeyi ve verimliliği artırmayı hedeflerken, karakuri çözümleri bu hedeflere ulaşmak için etkili ve maliyet etkin yollar sunar.
Karakuri uygulamaları, yalın üretim felsefesinin basit ama etkili bir
biçimde hayata geçirilmesini sağlar.
SFM (Shop Floor
Management) ve Yerinde Yönetim:
Verimliliği
Artırmanın Yolları
Giriş
Shop Floor Management (SFM), üretim süreçlerinin temel unsurlarından biri olarak,
işletmelerin üretim alanlarında verimliliği artırmayı, kaliteyi iyileştirmeyi ve
iş güvenliğini sağlamak amacıyla uyguladığı yönetim stratejileridir. Bu strateji,
iş gücünün, makinelerin ve malzemelerin en verimli şekilde kullanılmasını
sağlamak için doğrudan üretim alanında yapılan gözlemler, denetimler ve
düzenlemeleri kapsar. Yerin yönetimi ise, bu üretim alanının doğru bir şekilde
organize edilmesi, kaynakların etkin kullanımı ve problem çözme tekniklerini içerir.
Yerin doğru yönetilmesi, iş süreçlerinin aksamasını
engeller ve işletmeye büyük faydalar sağlar.
SFM’in Temel
Prensipleri ve Yerin Yönetimi
SFM'in başarıyla
uygulanabilmesi için birkaç temel prensip bulunur:
Görünürlük ve Şeffaflık: Yerin yönetimi, üretim alanındaki tüm faaliyetlerin
net bir şekilde izlenmesini sağlar. İşletmelerde, yöneticiler ve çalışanlar
arasındaki iletişimin açık olması çok önemlidir. Yerin yönetimi ile her çalışan,
üretim
sürecinin neresinde olduğunu ve hangi adımların atılması gerektiğini açıkça
görebilir.
Zaman Yönetimi ve Verimlilik: Üretim sürecinde zamanın doğru bir şekilde yönetilmesi,
yerin yönetiminin önemli bir unsurudur. SFM, zaman kaybını azaltarak üretim sürecinde
verimliliği artırmaya odaklanır. Bu amaçla, iş akışları optimize edilir, gereksiz
hareketlerden ve bekleme sürelerinden kaçınılır.
Ekip Çalışması ve Katılım: Yerin yönetimi, çalışanların iş süreçlerine aktif olarak
katılmalarını teşvik eder. SFM, çalışanların sorunları tanımlamalarına,
çözüm önermelerine ve iyileştirmeleri sürekli hale getirmelerine olanak tanır.
Bu da çalışanların
motivasyonunu artırır ve üretim sürecine değer katmalarını sağlar.
Sürekli
İyileştirme (Kaizen): Yerin yönetiminin önemli bir parçası olan sürekli
iyileştirme (Kaizen) felsefesi, küçük adımlarla sürekli gelişim sağlar. SFM,
üretim alanındaki her detayın gözden geçirilmesini ve sürekli olarak
iyileştirilmesini hedefler. Kaizen, hataları minimize etmek ve üretim süreçlerini
daha verimli hale getirmek için etkili bir yaklaşımdır.
Eğitim ve Yetenek
Geliştirme: Yerin yönetiminde, çalışanların eğitimi ve becerilerinin
geliştirilmesi, verimliliğin artmasını sağlayacak bir diğer önemli faktördür.
Çalışanların, makineleri doğru bir şekilde kullanabilmesi ve süreçleri düzgün
bir şekilde takip edebilmesi için sürekli eğitim gereklidir.
Yerin Yönetiminin
İşletmelere Katkıları
SFM ve yerin
yönetimi, işletmelere çok sayıda fayda sağlar:
Verimlilik Artışı:
İş gücünün daha verimli bir şekilde organize edilmesi, üretim
sürecindeki her aşamanın optimize edilmesiyle, kaynaklar daha etkin kullanılır.
Bu da genel verimliliği artırır.
Kalite İyileştirmeleri:
Üretim süreçlerinde kalite kontrol mekanizmalarının yerinde
uygulanması, hataların erken tespit edilmesini sağlar. Bu da nihai ürün
kalitesini artırır ve müşteri memnuniyetini sağlar.
İş Güvenliği:
Yerin yönetimi, iş güvenliği önlemlerinin etkin bir şekilde uygulanmasını
sağlar. Çalışanların güvenli bir ortamda çalışmalarına olanak tanır ve olası iş
kazalarını en aza indirir.
Maliyetlerin Azaltılması:
Gereksiz iş gücü harcamaları, makinelerdeki arızalar veya malzeme
israfları gibi faktörler, işletmenin maliyetlerini artırır. SFM, bu tür israfı
minimize ederek, işletmenin daha düşük maliyetlerle çalışmasını sağlar.
Daha Hızlı Üretim
Süreçleri: SFM ile iş akışları düzgün bir şekilde planlanır, böylece üretim
süreci daha hızlı hale gelir. Bu, pazara hızlı bir şekilde yanıt verme
yeteneğini artırır ve rekabet avantajı sağlar.
SFM Pano Örneği;
Örnek SFM Panosu
Sonuç
SFM ve yerin
yönetimi, üretim süreçlerinin başarılı bir şekilde yönetilmesinde önemli bir
rol oynar. İşletmeler, bu yaklaşımları benimseyerek üretim süreçlerini daha
verimli, kaliteli ve güvenli hale getirebilirler. Yerin yönetimi, yalnızca
işletmelerin verimliliğini artırmakla kalmaz, aynı zamanda çalışanların
motivasyonunu yükseltir ve iş güvenliğini sağlar. Sonuç olarak, Shop Floor
Management, modern üretim tesislerinin temel unsurlarından biri haline
gelmiştir ve işletmelerin sürdürülebilir başarıya ulaşmalarını sağlayan bir
yönetim stratejisi olarak önemli bir yere sahiptir.
OEE (Genel
Ekipman Etkinliği) Nedir?
OEE, üretim
süreçlerinde ekipmanların ne kadar verimli kullanıldığını ölçmek için
kullanılan bir performans metriğidir. Üç temel faktörü ölçerek verimlilik
seviyesini belirler:
1.
Kullanılabilirlik (Availability)
2. Performans
(Performance)
3. Kalite
(Quality)
OEE değeri, bu üç
faktörün çarpımı ile yüzde olarak ifade edilir ve ekipman etkinliğini ortaya
koyar.
OEE Hesaplama
Formülü
OEE =
Kullanılabilirlik % × Performans % × Kalite %
1.
Kullanılabilirlik (Availability)
Kullanılabilirlik,
planlanan çalışma süresine göre ekipmanın çalışma süresinin yüzdesini gösterir.
Formül:
Kullanılabilirlik = (Net Çalışma Süresi / Planlanan Çalışma Süresi) × 100
2. Performans
(Performance)
Performans,
ekipmanın belirlenen standart hızda ne kadar verimli çalıştığını ölçer.
Formül:
Performans = (Gerçek Üretim Hızı / İdeal Üretim Hızı) × 100
3. Kalite
(Quality)
Kalite, üretilen
toplam ürünlerin kaç tanesinin hatasız olduğunu gösterir.
Formül: Kalite =
(Hatasız Ürün / Toplam Ürün) × 100
OEE Örnek
Hesaplama
Bir üretim
hattında:
Planlanan Çalışma
Süresi: 8 saat (480 dakika)
Net Çalışma
Süresi: 450 dakika
İdeal Üretim
Hızı: 100 parça/saat
Gerçek Üretim
Hızı: 90 parça/saat
Toplam Ürün: 850
adet
Hatasız Ürün: 820
adet
1.
Kullanılabilirlik:
Kullanılabilirlik
= (450 / 480) × 100 = 93.75%
2. Performans:
Performans = (90
/ 100) × 100 = 90%
3. Kalite:
Kalite = (820 /
850) × 100 = 96.47%
OEE Hesaplaması:
OEE = 93.75% ×
90% × 96.47% = 81.23%
OEE Kategorileri
ve Anlamları
Paylaşılacak....
OEE Hesaplama
Şeması
Paylaşılacak...
Yalın üretim
felsefesi, Japonya'da doğmuş ve zaman içinde çeşitli sektörlerde uygulanarak
evrim geçirmiştir. Son yıllarda, Japonya kaynaklı merkezlerden yalın üretimle
ilgili güncellemeler ve yeni eklenen başlıklar aşağıdaki gibidir:
1. Yalın Üretimin
Sektörel Yayılımı
Açıklama: Yalın
üretim, başlangıçta otomotiv sektörüyle özdeşleşmiş olsa da, günümüzde sağlık,
havacılık, gıda ve hizmet sektörleri gibi çeşitli alanlarda da uygulanmaktadır.
Örneğin, sağlık sektöründe hasta bekleme sürelerini kısaltmak ve kaynak
kullanımını optimize etmek için yalın prensipler benimsenmiştir.
2. Yalın Tedarik
Zinciri Yönetimi
Açıklama: Japonya'da
geliştirilen yalın tedarik zinciri yönetimi, israfı azaltarak tedarikçilerle
işbirliğini artırmayı hedefler. Bu yaklaşım, ABD ve Türkiye gibi ülkelerde de
benimsenmiş ve uygulanma dereceleri araştırılmıştır.
3. Yalın Üretim
Eğitim Turları
Açıklama:
Japonya'da düzenlenen "Yalın Japonya Turu" gibi programlar,
katılımcılara yalın üretimin orijinal uygulamalarını yerinde görme ve öğrenme
fırsatı sunmaktadır. Bu turlar, farklı endüstrilerdeki başarılı yalın
uygulamalarını inceleme ve sürekli iyileştirme kültürünü anlama imkânı sağlar.
4. Yalın Üretim
Tekniklerinin Evrimi
Açıklama: Yalın
üretim teknikleri, süreçlerin ve sistemlerin israfını sistematik olarak ortadan
kaldırmak için sürekli olarak gelişmektedir. Bu teknikler, kuruluşların
kaliteli ürünleri sürdürülebilir bir şekilde müşterilerine daha hızlı teslim
etmelerini sağlar.
5. Yalın Üretim
ve İş Güvenliği
Açıklama: Japon
yönetim modelinin temelinde yer alan yalın üretim, iş kazalarını azaltmak adına
güvenli çalışma koşullarının oluşturulmasını ve çalışanların güvensiz
davranışlarının minimize edilmesini hedefler. Bu yaklaşım, iş güvenliği
kültürünün geliştirilmesine katkı sağlar.
Bu başlıklar,
yalın üretim felsefesinin Japonya'daki güncel gelişmeleri ve farklı
sektörlerdeki uygulamalarını özetlemektedir.
Çalışma zamanı
hükümlerinin en önemli düzenlemeleri şu noktaları kapsamaktadır:
Çalışmanın
başlangıcından, sonuna kadar geçen zamana çalışma zamanı denir. Dinlenme
molaları çalışma zamanı sayılmaz.
Azami çalışma
zamanı bir iş gününde 8 saati aşmamalıdır. 6 takvim ayı ya da 24 hafta içinde
ortalama olarak 8 saatlik iş günü aşıldıysa, 8 saatlik azami çalışma zamanı 10
saate kadar uzatılabilir. Bir iş günü çalışma zamanının alt sınırları çalışma
zamanı hükümlerinde ya da toplu sözleşmelerde belirtilmemiştir. Bu alt sınırlar
pratikte kuruluşun işletme gereklerine, çalışanların ücret ve
uygulanabilirliklerine göre belirlenir (örn. çalışma zamanlarının işe gelip,
giderken geçen zamanla kıyaslanması).
6 ila 9 saatlik
bir çalışma zamanı boyunca, 30 dakika dinlenme molası verilir. 9 saatten fazla
çalışıldığında bu süre 45 dakika olarak belirlenmiştir. Dinlenme molalarını en
az 15 dakikalık dilimlere bölmek mümkündür.
Çalışma
zamanlarının düzenlenmesinde dinlenme molaları yasal düzenlemeleri dikkate alınmalıdır:
Çalışma zamanı
hükümleri altı ila dokuz saatlik bir çalışma zamanı boyunca önceden belirlenmiş
en az 30 dakikalık ve dokuz saati aşan bir çalışma zamanı boyunca 45 dakikalık
bir dinlenme molası verilmesini şart koşmaktadır. "Buna göre 10 saatlik
bir çalışma zamanında işyerinde geçirilen asgari süre 10,75 saattir."
Pazar günü ve
bayramlarda çalışma temel olarak yasaktır. Ancak burada farklı koşullara
bağlanmış, çeşitli istisnai düzenlemeleri dikkate almak gerekir. Mevcut
şartlara göre çalışma müdürlükleri (işgörenin korunması kurumları) farklı
biçimlerde müdahalede ya da etkide bulunur. Bazı durumlarda teftiş dairesinin
onayını almak gerekmezken (örn. acil durumlarda geçici çalışmalara, işletme
tesislerine nezaret edilmesi) başka durumlarda çalışma müdürlüğü pazar günü ya
da bayramlarda çalışmasını onaylamak zorunda kalabilir; onaylamalıdır ya da
onaylayabilir.
Kaynak:REFA
Yorumlar
Yorum Gönder